Bazen küçük bir tohum ekilir toprağa, sonra özenle sulanır ve filizlenmesi beklenir. Kesinlikle kolay değildir ama o filiz yeşerdiğinde, hayata ve umuda dair öyle büyük bir değer katar ki… Bazı insanlar gelir ve “Biz bu tohumu filizlendiririz” der. Sadece söylemekle kalmaz, bu güzel bahçeyi büyütmek için umudunu da yanına alarak kolları sıvar.
Geçtiğimiz günlerde, özel bir okulun okul-aile birliği üyesi olan 6-7 kadının bir araya gelerek etrafı güllük gülistanlık, mis kokulu bir bahçeye çevirmesine şahit olduk. Ektikleri bir tohumdu ama ortaya çıkan çok daha fazlasıydı…
Yaklaşık 2,5 ay boyunca sayısız toplantı düzenleyerek, bu hayali gerçeğe dönüştürmek için büyük bir mücadele verdiler. Bilet satmak için ciddi zaman ve emek harcadılar, tam anlamıyla yüreklerini ortaya koydular. Karşılarına birçok engel çıktı; bazen bir söz, bazen maddi zorluklar… Ama sonucu düşündükçe motivasyonlarını kaybetmediler ve yollarına kararlılıkla devam ettiler.
Sadece bir yardım gecesi düzenlemekle kalmadılar; dayanışma ve paylaşmanın birleştirici, iyileştirici gücünü hepimize hatırlattılar. Ve o gün geldiğinde, yaklaşık 600 kişinin katıldığı, her ayrıntının özenle düşünüldüğü ve sımsıcak hissettiren bir ortama şahit olduk, ortak olduk. Daha adımınızı atarken titizlikle hazırlandığını hissettiğiniz bir geceydi.
İyiliğin ve dayanışmanın vücut bulmuş hali: 600 kadın ama tek yürek…
O gece yapılan yardım sadece maddi değildi. Oraya katılan herkes, psikolojik iyi oluşa katkı sağladığı bilinen, birlikte eğlenebilmenin getirilerini de ceplerine koyarak ayrıldılar geceden. Uzun zamandır görüşemeyen insanlar bir araya geldi. Kocaman, içten ve özlem dolu sarılmalar yaşandı. İşte beni en çok etkileyen şey, insanların birbirine olan yaklaşımıydı. Tanımadığınız birine nazar duası okur musunuz? O gece, bir kadının diğerine dönüp, “Dur, sana bir nazar duası okuyayım” dediğine tanıklık ettik. İçimi ısıtan bu sahnenin sıcaklığını hâlâ hissediyorum. Çünkü övgüde bazen cimri olabiliyoruz ama o gece öyle değildi… Herkes çiçekti ve herkesin övgü kesesi sonuna kadar açıktı.
Bazen tek kanatla uçarsınız ama çevrenizdekiler uçtuğunuzu değil, eksik olan kanadınızı görür. O gece ise, hepimizin eksiklikleri, yaraları, acıları vardı ama herkes birbirinin uçtuğunu görüyordu.
Elde edilen gelirin DOSD Derneği’ne bağışlandığı bu gecenin mimarları olan, iyiliğe öncülük eden kadınlarımızı yürekten kutluyorum.
İyiliği yaymaya, iyilikte yarışmaya ihtiyacımız var. Kusur mu? Ararsak hepimizde var.
Güzelliğe, iyiliğe, dayanışmaya ve yardımlaşmaya davet eden insanların çoğalması dileğiyle …