Çumra’da seksenli yıllardan bugüne devam eden Çumra Cuma Grubuna rahatsızlığımdan dolayı son yıllarda katılamıyordum. Geçen Cuma gecesi Mehmet Yetişen ağabeyin çardağında Cuma Grubu ve Özbekistan Gezisine katılanlarının yansıra dışardan da katılımlar vardı. 
Yağmur yağışı ile hop oturduk hop kalktık. Yetişen Ağabey her zaman olduğu üzere ikramından memnun ayrıldık. Allah ziyade etsin!
*
Gelelim nükte sohbetine liseli yıllarda Yahya Kemal ile ilgili ne var ne yok hep topladım hem de okuyordum. 
Bayram öncesi de Çumra Sanat Topluluğunun 3. Yılında “Aziz İstanbul” adlı şiirimi okumuştum. Bu vesile ile Yahya Kemal Beyatlı’yı rahmetle hürmetle şükranla anıyorum. 
O yıllarda aldığım kitaplardan 1962 basımı Hilmi Yücebaş’ın “BÜTÜN YÖNLERİYLE YAHYA KEMAL” Hayatı, Hatıraları, Şiirleri “ÜSTADA DAİR Fıkralar, Nükteler, Şakalar” Bölümünden okumaya devam edelim mi?
Evet, Va-Nu imzası ile İki meşhur nükte;
Yahya Kemal etrafında şurada, burada yalan yanlış yazılanları okuyunca kendi kendime şu meşhur beyti okudum.
“Söyleyenler maddeyi bilmez, bilenler söylemez,
Bilenler söylemeli.”
Tenkilde bahsettiğim bir mecmua(dergi) rahmetli üstadın paltolarının birkaç kez tornistan edildiğini yazmış. İşte bu terzilik tekniğine hiç uymaz. Zira bir kere tornistandan sonra eski istikamet ve tekrar tornistan ancak, vapurlara mahsustur. Elbise ve palto bir kere tornistan yani ters düz edilir.
Kendi anlattığına göre Yahya Kemal Birinci Umumi Harp sonrasında bir gün eski paltosunu paket etmiş, koltuğunu altına almış tornistan ettirmeye götürüyormuş.
Beyazıt Meydanın da Rıza Tevfiğe rastlamış.
Hiç kimseye söz bırakmayan filozof, şaire;
--- Ne taraf? Diye sormuş.
--- Terziye.. Şu paltoyu..diye Yahya Kemal’den iki üç kelime yakalar yakalamaz, arkasını da getirmiş.
---Ha..Evet…Terziye gitmek itinalı elbiseler ısmarlamak lazımdır. Kendini bilen her insanın esaslı gardrobu olmalı. Mesela benim 24 yazlık, 24 mevsimlik kostümüm, Ayrıca 3 frakım, 3 smokinim, 3 jekatatiyam, 5 paltom… Vardır. Hepsini de Londarada yaptırmıştım. “Pul” dikmezse giymem.
Bu uzun nutuktan sonra filozof sormuş;
--- Demek sen de şıklığa meraklısın ki, böyle terziye…. Palto ısmarlamağa?
--- Yeni değil benimki… Tornistan ettiriyorum!
Bu filozof tam tersi ağız kullanmış;
--- Haline şükret ki, sende gene tornistan edecek palto kalmış. Bu kâfir harp biz de onu da bırakmadı ya.
Bize bun anlattıktan sonra, Yahya Kemal şöyle demişti;
--- En çok ve en zarif elbiselere sahip olmanın imtiyazını kendine alıkoyduktan sonra hiç elbisesi olmamanın imtiyazını bari bize bıraksaydı. Hayır, onun dahi rekorunu elimizde aldı.
Yahya Kemal esprilerini yalnız gündelik hayatın böyle cilvelerine hasretmezdi. Türk Milletini uyarıcı şu nüktesi unutulamaz;
Birinci Dünya Harbin Mütarekesindeydik. Bazıları Türkiye’yi ecnebi bir devletin “MANDASI” altına koymak istemişlerdi. Bunu üzerine Yahya Kemal’in şu nüktesi ağızdan ağza dolaşmıştı.,
--- “” FATİH SULTAN MEHMET İSTANBUL’U ALMAK İÇİN TEK TOPUNU KIRK MANDAYA KOŞMUŞTU.
BUNLAR KOCA DEVLETİ TEK MANDAYA KOŞMAK İSTİYORLAR”
Bu nükte bir kitaptan bir mitingden daha tesirli olmuştu.
Yahya Kemal’in şiirleri kadar nükteleri de manevi mirastır. Onları iğneyle kuyu kazarcasına, dergilerden, gazetelerden, eski makalelerden, kitaplardan çıkarmak ihtisas erbabına düşer. (Va-Nu)
Evet, bizlerde fırsat buldukça bulduklarımızı önce Ali Amcamla sonrada sizlerle paylaşacağım.
Ahmet Yıldız 17 Haziran 2024 Çumra