Emekli dediğimizde bunun adını koymak ve netleştirmek gerekiyor.  Emekli dediğinizde 16 milyon insandan söz ediyorsunuz. Emekliler dul ve yetimlerle birlikte 16 milyon… Türkiye’nin işçilerden sonra en büyük toplumsal gruplarından birinden söz etmiş oluyoruz.

Emeklilerin aylıkları nasıl artar? Diye sorduğunuzda, birincisi yasaya göre artar yani son altı ayın enflasyon oranındaki artışa göre işçi ve bağ kur emeklisinin maaşı artar. İkincisi memur emeklisidir ki bunların maaşlarındaki artışlar da toplu sözleşmeye göre artar.

Yasa ne diyordu? Son altı ayın enflasyonuna göre artacak. Temmuz ayına geldiğimizde şu anda resmi olarak belirtilen enflasyon %25 olarak gösteriliyor. Yani kural olarak işçi ve bağ kur emeklisi % 25 zam alacak demektir. Dolayısıyla enflasyonun doğru ölçülüp ölçülmediğine bakılmaksızın bu ne kadar tartışmalı bir durum olsa da açıklanan resmi enflasyon rakamına uyulacaktır.

Türkiye’de emekli gerçeği nedir? Türkiye’de emekli aylığı ortalama olarak 13 bin lira maaş alıyor. En düşük aylık nedir bilmiyoruz. Bugün yaşanan durumda en düşük aylık 10 bin liraya tamamlanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu en düşük aylığın ne olduğunu açıklamıyor. Dolayısıyla ortada bir tehlike vardır. Yani % 25 enflasyon oranında zam alsalar bile, emeklilerin kök aylıkları tamamlanan aylıklarından düşük olduğu için eğer kök maaşlara bu oranlar yansıtılırsa emekli yine hiç zam alamamış olacak. Emekliyi Temmuz’da ne bekliyor dedik ya aslında sonuç ve olacak olan enflasyonun altında ezilme tehlikesi bekliyor.

Son zamanlarda ilan edilen emekli yılıyla ilgili vaatlerde hiçbir şey olmadı.  Müjde müjde diye açıklanan hiçbir şey olmadı. Emekliye ek bir düzenleme olmadı. Artış olmadı.

Temmuz ayında emekli aylıkları yasa gereği enflasyon kadar artacak. İşçi ve bağ kur emeklilerinin. Ancak, emeklilerin kök aylıkları düşük olduğu için eğer zam kök aylıklarına yapılırsa hiç zam alamamış olacaklar. Emekliler için unutulan gerçek şudur: emekliler yaklaşık yirmi yıl önce asgari ücretin yaklaşık %40  üzerinde aylık alıyorlardı. Yani emekli aylığının bir kere asgari ücretten az olmaması gerekiyor. En az asgari ücret seviyesine getirilmeli ki insanlar yaşamlarını sürdürebilsinler. Dolayısıyla 10 bin lira aylık alan emeklinin enflasyon oranında zam alamama tehlikesi varken biz 10 bin lira emekli maaşını konuşuyoruz. 17 bin lira asgari ücretin olduğu bir ülkede bunu tartışmak ne kötü bir durum.

Memur emeklileri ise toplu sözleşme nedeniyle % 5 enflasyon rakamından az zam almış olacaklar. Öte yandan memur emeklilerine aylık bağlama oranlarında büyük bir düşüş yaşandı.

Emeklileri konuşa konuşa bitiremeyeceğiz. Aslında ülke gündemi tasarruf tedbirleriyle çalkalanırken üst üste yüksek oranlarda yapılan zamlar halkı canından bezdirdi. İhtiyaçlarını gideremeyen toplum isyan bayrağını çoktan çekti. Tasarruf tedbirlerini yetersiz bulan halkın tepkisinde öne çıkan başlıklar aynen şöyle; tasarrufa ödeme garantili projelerden başlayın, başta köprüler olmak üzere, şehir hastaneleri ve pasif olan hava alanları ne olacak? Sarayda ne kadar tasarruf edilecek. Diyanetin tasarruf tedbirlerinde hangi kalemler ön planda olacak. Yine çalışanın sırtına mı bindirilecek bu tasarruf tedbirleri… gibi bir sürü soru ardı ardına sıralanıyor. Bu açıklanan tasarruf tedbirleri ülkeye ne kazandırır bilemeyiz ama tüm bu açıklananlar da yalancı çobanın hikayesine dönmesin istiyoruz.