İsrail’in vahşi katliamı Gazze’de her gün hız kesmeden devam ediyor. Evler yıkılıyor. Gökler ölüm indirirken, sağa sola kafa, gövde, bacak, kollar savruluyor. Ortalık kan gölüne dönüyor. Kan donduran vahşetten de en çok da korunmasız masum yavrular zarar görüyor
“Tek dişi kalmış canavar “olarak zalimlikte sınır tanımayan İsrail’e karşı Gazzeli çocuklar nasıl tepki gösterdiler?
Azimle mucizelere ve zaferlere imza atan Gazze'nin cesur çocuk generalleri, ya açlıkla ya da düşman kurşunlarıyla şehit olana kadar direnmeye devam ediyorlar.
Allah’ım! Bunlar nasıl çocuklar ki, metanetle, sabırla dünyanın gıpta ettiği kahramanlık destanları yazıyorlar.
Arafat’ın çocuk generallerindeki iftihar ettiğimiz bu yüksek ruhun arka planında kimlerin inşa ve ihya faaliyetleri yatıyor?
Cevap. Gazze’deki ruhları inşa eden öğretmenler.
Onlar nasıl öğretmenler ki, öğrencilerine İsrail saldırıları karşısında dik durmayı, özgüveni ve ilahi takdire teslim olmayı, direniş azmini ve ölümü gülerek karşılamayı kazandırmışlar.
O öğretmenler ki, savaş makinesine karşı gül bahçesine girer gibi ölüme gidenlerin hayatlarına dokunmuşlar.
O öğrenciler, hayatları ile dünyada insanları İslam’ı araştırmaya, hayat tarzlarını sorgulamaya, tüketim ahlaklarını sorgulamaya yöneltti.
Gazze biz Müslümanların da dünyevileşen yaşam tarzımıza ayna tuttu. İslam’ın şekilden ibaret olmadığını farklı bir anlam dünyasının olduğunu gösterdi.
Aynı zamanda Allah’a teslim olmanın ve sağlam bir imanın ne olduğunu bize hatırlattı. Hem anne babalar ve hem de çocuklar bu konuda bize unutulmayacak dersler verdiler.
Ölümün bir yok oluş olmadığını anlamlı bir hayatın başlangıcı olduğunu biz yine bu cennet kuşlarından öğrendik.
Bir de bize bakalım. Elini sıcak sudan soğuk suya değdirmeden, hayatın zorluklarını tanımasına fırsat vermeden, her şeylerini karşıladığımız, her imkânı sağlayarak yetiştirdiğimiz çocuklarımız…
Direniş biz ailelere şunu da gösterdi: Rahatın içinde yüzen, önündeki engeller kaldırılmış, hiç zorluklarla karşılaşmamış çocuklara sahip olmak en büyük felaketimizdir.
Sıkıntı ve yokluk sınavından geçmeyenler, nasıl sabrı ve tevekkülü öğrensinler? Unutmayalım ki, zorluklar kahramanlıkları ve icatları doğurur.
Yeri geldi söyleyelim. İmam Maverdi’nin güzel bir sözü vardır.”Rahatın illeti, istirahatin kılletidir”.
(Rahat etmek istiyorsan istirahatini azaltman gerekir.)
Gazze’deki öğretmenlerin yetiştirdiği, hayatlarına dokundukları çocuklar bizlere sabrın yanında tüketimin nesnesi de değil de üretimin öznesi olmamız gerçeğini de haykırdılar.
Yine Gazze’den alacağımız derslerden biriside ihlasla yola çıkmak, niyet açısından halis olmak, sabır, metanet içinde ve yekvücut olarak cihat ruhuna sahip olmaktır.
Bu vesile Gazze’deki mücahitlerin hayatlarına dokunarak onların birer kahraman olarak yetiştiren ailelerden ve öğretmenlerden vefat edenlere rahmet diliyor, hayatta olanlara sabır, metanet ve cihat için güç, kuvvet vermesini ve de yardımını esirgememesini Mevla’dan niyaz ediyoruz.
Rabbim, Gazze’ye yardım et!
İsrail’in gücünü kuvvetini kır! Onu perişan eyle!
Mücahitlere zafer ihsan eyle! Bizleri uyandır!
Âmin…
Selam ve dua ile…
