İsmail Detseli ile Türkiye Elektrik Kurumunda; Hikmet Çay, Mustafa Erişen, Seyit Efe, Mehmet Kiraz ve merhum Hasan Bari Elmas gibi kadim dostlarımızı ziyaret ettiğimizde bazen yemekhanede, bazen bahçe sohbetlerinde, yani epeyce eski zamanlarda tanıştık. Kurumdaki görevi gereği sıkça köy seyahatlerine çıktığından her yöre ile ilgili hem güncel hem de tarihi bilgilere vâkıftı. Biz bir grup gönüllü arkadaşımızla, ata yurdumuz Derbent’e hizmet etmek üzere Derbentliler Dayanışma Derneğini kurduğumuzda, o Derbent’li olmamasına rağmen programlarımızın müdavimi oldu, yazıp okuduğu şiirlerle organizasyonlara renk kattı, sevgi ve sempati kazandı.

Terziler İşhanı’nda yayıncılık yaptığımız dönemde sıkça ziyaretimize gelir, Konya’nın hangi köyünde ne tür adet ve gelenekler varsa saatleri birbirine ulayarak sohbeti kıvamlandırırdık. Anlaşılıyordu ki ekip arkadaşlarının teknik meselelerle ilgilendiği zaman diliminde İsmail ağabey vakti boşa harcamayıp muhtarlıklarda, köy kahvehanelerinde yörenin yaşanmışlıklarına dair hafızasında epeyce bilgi biriktirmişti. Kalın bir okul defterinde derlediği şiirlerini incelediğimiz bir gün anlattığı gerçek hayat hikâyelerinden sonra “Ben bunları deftere yazsam ne fayda; ne yapsak da insanlar bunları okusa, faydalansa ve bizden sonraki nesillere aktarabilsek?” diye sordu.

Doğru söylüyordu. Bu değerli hatıralar, sandıklarda çürümeye terk edilecek eski defterlerde kalmamalıydı. Konya edebiyatının genç kalem ustaları Mehmet Ali Köseoğlu ve Ahmet Aka o yıllarda Hakimiyet’in Yazı İşleri Müdürlüğünü yürütüyordu. Üstelik biz de gazetenin yazı kadrosundaydık. İlkokul mezunu İsmail Ağabeyin yazılarına Köseoğlu ve Aka ihtimam gösterip değer kazandırabilirlerdi. Tavsiyem üzerine bir müddet Hakimiyet’te hem şiirleri hem de edebi metinlerine yer verildi ve Detseli’nin hayatında yeni bir dönem başladı.

Adem Alemdar dostumuz elbirliği yaptığı arkadaşlarıyla Memleket gazetesini yayın hayatına kazandırdığında İsmail Detseli için halkiyat basamaklarını tırmanma vakti gelmişti. Gazetenin A takımında bulunan Hakkı Biçer dostumuz hemşehrisi de olan İsmail Ağabeyin yazılarına özen gösteriyordu. Şiirlerinden oluşan ilk kitabı Gönülden Dile Dilden Kaleme bu dönem de yayımlandı.

Bir gün ofise geldiğinde yüreğindeki tedirginlik yüzünden okunuyordu. Prof. Dr. Hasan Bahar Hoca’nın kendisini Uluslararası Kilistra Sempozyumuna davet etmesinden rahatsızlık duymuştu. Onca profesörün, yabancı ilim adamının arasında kendisinin aykırı duracağından endişe ediyordu. Nasıl hazırlanması gerektiği hususunda detaylıca konuştuk ve “Bu sempozyumun yıldızı sen olacaksın” dedik. Yalan da hilaf da yok; aynen öyle oldu ve Kapanış Bildirgesinin okunduğu son oturumda bütün katılımcılar ilkokul mezun İsmail Detseli’ye hususen teşekkür etti.

Detseli’nin Memleket gazetesinde yayımlanan yazılarından oluşan Hatırla Ey Şehir adlı ikinci kitabı edebiyat dünyamız için büyük bir kazanç oldu. Unutulmaya yüz tutan yakın tarih Konya’sına ait bazı gelenek ve görenekleri günümüze taşıyan bu kitap kamuoyunda bir ilgi ve takdir uyandırdı.

Yazıları bir dönem yeni Konya’da da yayımlanan Detseli ile gerek Türkiye Yazarlar Birliği, gerek Aydınlar Ocağı ve Selçukya Kültür Sanat Derneği’nin kültürel faaliyetlerinde her daim beraberdik ve bu birlikteliğimizi Yenigün gazetesine de taşıyarak yol arkadaşlığımızı anlamlandırdık.

Uzun zamandır Konya masalları üzerine titiz bir çalışma yürütüyordu. Bu sırada Konya Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı Bana Konya’yı Anlat Hatırat Serisi için de kapsamlı bir röportaj verdi. Böylece hem Hayat Öyküleri hem de Konya Masalları iki koldan iki ayrı kitap olarak hazırlandı.

Büyükşehir’in Hatırat Serisinde Hakkı Biçer’in kaleminden sekizinci eser olarak basımı yapılan kitapta İsmail Detseli çocukluk yıllarından itibaren yaşadığı, gördüğü Konya’ya dair neredeyse her şeyi tafsilatıyla anlatırken İzmir ve İstanbul’da yaşadığı gurbet yıllarını da kayda geçirmeyi ihmal etmemiş.

Hayat Öyküleriyle İsmail Detseli’yi okunacak kitaplar arasında öncelik sırasına almıştık ki üzerinde çalıştığı ve Konya Masallarını derlediği Biz Çıkalım Kerevetine adlı kitabı da Karatay Belediyesi yayını olarak Konya kültürüne armağan edildi. E yani İsmail Ağabey; senden başkasını okumayalım mı?

Devlete olan hizmetini tamam edip emekliye ayrıldıktan sonra, üzerine bir emeklilik daha hak edecek kadar zamanı Konya kültürüyle hemhal olarak değerlendiren ve kaleme aldığı eserlerle Konya folklorunun kaynak kişilerinden bir olma vasfına eren İsmail Detseli yetmiş beş yılı devirdiği şu günlerde kültür dünyamızda takdiri en fazla hak edenlerin başında geliyor. Ve elbette Hatırat Serisine önem ve emek veren Konya Büyükşehir Belediyesi ile kültürel yayın ve faaliyetlere öncelik tanıyan Karatay Belediyesi de teşekkür ve takdiri hak ediyor.