Futbol tarihimizin en ilginç sezonlarından birini geçen hafta sonu itibariyle geride bıraktık. Şampiyonluk adayı Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki üç puanlık fark, sarı kırmızılıların son hafta kümede kalma yarışında puana ihtiyacı olan Konyaspor ile oynayacak olması nedeniyle sarı lacivertlileri umutlandırsa da sürpriz yaşanmadı.
Sezonun diğer maçlarında ortalama on bin taraftar önünde oynayan Konyaspor, Galatasaray ile oynadığı final niteliğindeki maçta seyirci rekoru kırdı. Kırk iki bin kapasiteli statta kırk bine yakın futbolsever hem şampiyonluk hem de kümede kalma maçına tanıklık etti.
Eski takım kaptanı Ali Çamdalı’nın ilk teknik direktörlük deneyimini yaşadığı yeşil beyazlılar dört haftalık bu sürecin ilk üç haftasında mağlubiyet almadığı gibi diğer şampiyonluk adayı Fenerbahçe’ye de puan kaybı yaşatarak zirvede rüzgârın Galatasaray lehine esmesine sebep olmuştu.
Hafta boyunca futbol camiasının bir numaralı gündemi olan Konyaspor-Galatasaray maçının beraberlikle tamamlanması sarı kırmızılıların şampiyon olmasına yeteceği gibi bir puan Konyaspor’un ligde tutunmasını sağlayacaktı. Bu sebeple genel kanaat her iki takımında bir puanı önceleyen oyun anlayışıyla sahaya çıkacağı yönündeyken Fenerbahçe cephesi, Konyaspor’un Galatasaray’ı yenecek güçte olduğunu söyleyerek lehine bir sonuç umuyordu.
“İki takım anlaşır” şeklindeki söylentiler rahatsız edici boyuttaydı ve psikolojik olarak kazanmayı zaruri kılıyordu. Bu sebepten olsa gerek, Konyaspor maça tedirgin başlayınca Galatasaray ilk dakikalardan itibaren kanatlardan Kerem ve Barış Alper ile yüklendi, İcardi ile pozisyon üretti. Konyaspor’daki tedirginlik maçı kazanamayacağını işaret ediyordu da ligde kalmasını sağlayacak puanı elde edebilecek miydi acaba? Kale önüne yapılan ortada İcardi’nin topu kafasının arkasıyla hafif bir dokunuş yaparak kaleye gönderdiği anda Slowik, çaresiz kaldı ve Galatasaray, tribünleri şoke eden ilk golü kazandı. 29. dakikadaki bu golden dört dakika önce Ankaragücü deplâsmanda Trabzonspor’a karşı 1-0 öne geçtiği için Konyaspor Lige veda edecek dördüncü takım konumuna geldi.
Skor üstünlüğünü elde etmesine rağmen Galatasaray psikolojik yönden rahatlayamadı. Futbolculuk hayatında Galatasaray kariyeri başlamadan Konyasapor’un da gündemine gelen Teknik Direktör Okan Buruk faul kararına değil de, topun kullanıldığı yere şiddetle itiraz edince sarı kart gördü.
İkinci yarıda Ali Çamdalı’nın enerjiyi artırmak için ne tür hamle yapacağı merak edilirken savunma derinliğindeki Hadebe’nin yerine Damjanoviç’in oyuna girmesi yeşil beyazlılardaki sıkıntıyı işaret ediyordu. 48. dakikada Guilherme’nin serbest atışında Cikilassi’nin kafa vuruşu tribünleri umutlandırsa da top üstten dışarı gitti. Üç dakika sonra Torreira'nın sağ kanattan ortaladığı topu, yakın markajda olduğu haldekale önünde topuk vuruşuyla ağlara yollayan Icardi farkı iyiye çıkardı. Konyaspor’u duygusal çöküntüye uğratan bu golden iki dakika sonra Mertens’in sağdan pasında Berkan ceza alanı dışından düzgün bir vuruşla durumu 3-0 yapınca yeşil beyazlıların ligde tutunması Trabzon’dan gelecek habere endekslendi.
Genel olarak Galatasaray’ın hâkimiyetinde ve üretkenliğinde geçen maçta Konyaspor taraftarını ümide sevk eden haber 63. dakikada Trabzonspor’un beraberliği yakalamasıyla geldi. Ümitsizlik içindeki tribünler bir süre coşkuya kapılsa da sevinç uzun sürmedi. Konyaspor, sonradan oyuna dâhil olan Prip’in 78. dakikada attığı golle skoru 3-1 yapsa da aynı dakikada Ankaragücü’nün öne geçmiş olmasıyla yıkıma uğradı. Eriyen süre taraftar için azap lokması gibiydi. Kalan zamanda Galatasaray önünde eşitliği sağlamak mümkün görünmüyordu ama Karadeniz’den 87. dakikada gelen haber kırk bin taraftar gibi futbolculara da umut aşıladı. Soyadı gibi destanlaşan Enis’in peş peşe attığı üç gol, Konyaspor’un batmakta olan gemisini Süper Lig Limanına yanaştırırken, Ankaragücü; İstanbulspor, Pendikspor ve Karagümrük’ten sonra düşen dördüncü takım oldu.
Misafir takım tribününün de dolu olduğu maçtan sonra Galatasaraylı futbolcular şampiyonluk sevincini, Konyasporlu futbolcu ve taraftarlar da Ligde kalmanın mutluluğunu aynı zeminde yaşadı.
Hafta boyunca sadece Konyaspor-Galatasaray maçı üzerinden yapılan ligde kalma-düşme hesaplarının, bir başka şehirdeki maçla şekillenmesi Konya’daki maça dair üretilen ve üretilecek olan dedikodu mahiyetindeki söylentilere set çekti.
