Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte yerli ve yabancı turistler gezi turlarına çıkmaya başladı. Turistler tarafından ilgiyle karşılanan şehirlerden bir tanesi ise Konya olarak görülüyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yılmaz Seçim, Konya’nın artık eskisi gibi sadece etli ekmek ve Mevlana’dan ibaret olmadığını ifade ederek şehirde turizm anlamında çok sayıda imkanın olduğundan bahsetti.
ÇOK SAYIDA TURİSTİK ZENGİNLİK VAR
Doç. Dr. Yılmaz Seçim, Konya belediyelerinin turizm anlamında çok çalıştığına dikkat çekerek dünya çapında bilenen bir Kelebekler Vadisi’nin şehirde bulunmasının önemli olduğunu dile getirdi. Çok sayıda kelebek çeşidinin Kelebekler Vadisinde bulunduğuna işaret eden Yılmaz Seçim, “Bunların yanında Bilim Merkezi, 80 Binde Devr-i Alem Parkı, Çatalhöyük gibi birçok turistik zenginliğimiz var. Özellikle Çatalhöyük yaklaşık 10 bin yıllık bir geçmişe sahip ve insanoğlunun ilk yerleşim noktalarından bir tanesi olarak biliniyor. Yemeğin de ilk defa bu bölgede yapıldığına inanılıyor. Çatalhöyük mutfağının anlatılması ise turizm açısından çok önemli bir gelişme olacak. Çünkü insanlar geçmiş olan şeyleri yeniden yaşamayı çok istiyor ve seviyor. Bu insanları turizmin içine çekebilirsek özellikle ekonomik anlamda kaynak sağlanacağını düşünüyorum” diye konuştu.
KONYA GASTRONOMİSİ ETLİ EKMEKTEN DAHA FAZLASI
Konya’nın; Mevlana Türbesi ve adına türbe yapılan ilk aşçıbaşı olan Ateşbaz-ı Veli’ye ev sahipliği yaptığını aktaran Doç. Dr. Seçim, Konya’nın, yerli ve yabancı turisti çekme noktasında çok önemli bir konumda olduğunu vurguladı. Ama bu noktada şehrin reklamını yapabilmenin de gerektiğini söyleyen Seçim, “Mesela ben başka bir şehre gezmeye gittiğimde oranın hangi yemeği meşhursa onu yemek isterim. Örneğin Adana’ya gittiğimde etli ekmek aramam. Dolayısıyla Konya’ya gelenlere, şehrin gastronomisini ön plana çıkarmak için farklı yemek çeşitleri sunulması lazım. Konya denilince akla ilk olarak etli ekmek geliyor ama son dönemlerde başka yemeklere de yönlenmeye başlandı. Artık Konya gastronomisi etli ekmeğin dışına çıkıp kültürümüzde başka yemeklerin de olduğunu ve bunların işletme anlamında sunulabileceğini gösterdi. Eskiden insanlar sadece dini düşünerek Konya’ya geliyordu. Hatta Şeb-i Arus gibi sadece belli dönemlerde şehir turist alıyordu. Şu an bunların aksi yaşanıyor” şeklinde konuştu.
TANITIMLAR İŞİN SİHRİ
Şehrin daha çok tanıtılması için ‘influencer’ yani sosyal medyada içerik üreticisi olarak belli yerleri tanıtan kişilerin çözüm olacağını kaydeden Seçim, “Ama bunu yaparken de Konya’nın yapısını bozmamak gerekiyor. O yüzden çok fazla abartılı olmayacak şekilde influencer ile çalışılarak şehrin tanıtımının yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında şehrin kaynağının da olması lazım. Konya’ya gelen kişilerin konaklama, gezme, yemek yeme yerlerini şehrin kaynaklarından görebilmeli. Hatta farklı festivallerin de yapılması çok önemli. Bu festivaller insanlar tarafından oldukça ilgi görüyor. Mesela Konya’da iki defa Gastrofest düzenlenmişti. Bunlardan birisine 250 bin, diğerine 650-700 bin kişi katılmıştı. Bu şekilde festivaller çok fazla insanı içine çekebiliyor. Konya’da festivallerin düzenlenmesi, yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekebilir. Bunların dışında şehirde bilimsel sempozyumların da düzenlenmesi çok önemli. Bu sempozyumlar çok fazla etki oluşturmuyormuş gibi gözüküyor ama sonucunda elde edilen kaynak, makale, bildirilerle kent gelişime odaklanmış oluyor” dedi.
DÜNYANIN EN İYİ YEMEK KİTABINI YAZDI!
Kendisinin yazdığı ‘Konya Mutfağı’ kitabının 2022 yılında ‘dünyanın en iyi yemek kitabı’ olmaya hak kazandığını anlatan Seçim, “Bu durumda Konya’nın dünyanın en iyi yemeklerini yaptığını görüyoruz” ifadesini kullandı. Geçmişten günümüze kadar yapılan ve yapılmaya devam eden, hatta şu anda unutulmuş olan lezzetleri kitabının içerisine aldığını söyleyen Seçim, unutulmuş olan pek çok lezzeti kayıt altına aldıklarından bahsetti. Bu kitapta 75 tane yemeğin coğrafi işareti aldığının altını çizen Seçim, “Bugün Konya, coğrafi işareti alınan şehirlerin arasında 2’nci sırada yer alıyor. Biraz daha zorlarsak şampiyonluğu alabileceğimiz düşüncesindeyim. Dolayısıyla ‘Konya Mutfağı’ kitabının Konya’ya değer kattığını görüyorum. Sadece yemek tarifi anlamında değil, kültürümüzü de anlatan kitapta, Konya’da düğünlerin nasıl yapıldığı, hangi durumlarda veya geleneklerde ne tür yemeklerin yapılması gerektiği de yer alıyor” ifadelerine yer verdi.
BULUNDUĞUNUZ ŞEHRİN ZENGİNLİĞİNİ GÖRMELİSİNİZ
Doç. Dr. Seçim, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Konya dışarıdan bakıldığı zaman ön yargılar taşıyabiliyor. Bundan etkilenmemek gerekiyor. Kötü olaylar her şehirde yaşanabiliyor. Bu sadece Konya’ya özgü bir şey değil. Genel anlamda bakıldığı zaman Konya gerçekten bir huzur kenti. Kolay kolay büyük bir olay yaşanmaz, insanlar arası iletişim ve şehir içi ulaşım çok kolay. Dolayısıyla bulunduğunuz kentten zevk ve keyif almaya bakmalısınız. Örneğin sıkıldığınızda Konya’da; sinema, tiyatro ve konser gibi imkanlar da mevcut. O yüzden bulunduğunuz şehrin zenginliğini görmeniz lazım.”
