SAİT ÖZDEMİR
1914 yılında Akören'de doğdu, babası Memiş, annesi Zeynep Hanım. Üç kardeştiler (Ayışın Mehmet, Sait, Zarife Kavaklı). Tülce mahallesinde ikamet eden Özdemir ailesinin küçük oğlu Sait Özdemir Akviran İlkokulu'nda S. Ali Akalın, A. Rıza Nalçacı ve İbrahim Aczi Kendi öğretmenlerde okudu. Babası onun okumasını çok arzu ediyordu, bu nedenle Sait Özdemir'i Hüseyin Ceylan, Ahmet Taşkıran, Ahmet Tufan gibi arkadaşlarıyla Konya Dar'ül Muallim Mektebi'ne gönderdi. Ne yazık ki küçük Sait kız sevdası yüzünden Akören'e geri döndü ve ağabeyi Mehmet'le çiftçiliğe başladı. Bir müddet sonra okulu yarım bıraktığına pişman olur ama iş işten geçmiştir. Askerlik çağı gelince İstanbul'a giderek vatan borcunu topçu olarak tamamlar. Terhis sonrası Hummalardan Dudu hanımla 1936 yılında evlenir. 1937 yılında doğan ailenin ilk çocuğu Habibe 1940 yılında, 1942 yılında dünyaya gelen Zarife ise aynı yıl içinde vefat eder. İki çocuğunu da kaybeden Sait Aydemir'in evlendikten 16 yıl sonra 2 Temmuz 1952 tarihinde eşi Dudu Hanım da rahmetli olur. Başka çare yoktur. Sait Özdemir aynı yıl içinde Mehmet Çavuş'un kızı Fatma Karaçelebi ile evlenir. Sait Özdemir çiftçilik ile uğraşmaktadır. Mustafa Akın, Eyüp Arslan, Nafiz Erişte, Demirci M. Ali (Çetinkaya) arkadaşlarının neşe kaynağıdır. Tülce mahallesinde Arif Bakanın evinin yanında küçük bir evi olan Özdemir daha sonra dünya vermiş dediği Horazın Tepe’ye yeni bir ev yapmasına rağmen Goca Cami'nin cemaatinden ayrılmaz. Türkçe ezanın okunduğu yıllarda Goca Cami'nin minaresindeki hocaya Sait Özdemir aşağıdan seslenir:
-Hocam gel, karpuz yiyelim. Hoca da ona:
-Afiyet olsun, afiyet olsun diye cevap verir.
İşte Sait Özdemir böyle şakacı birisiydi.
FOTO ALTI: Ali Erbağ’ın kabri Konya Hacıfettah Mezarlı’ğında
Sait Özdemir 1957 yılında öküzleriyle Musluk mevkiine çift sürmeye gider. Çift sürerken köpeği bir yılanla boğuşmaktadır. Bunun üzerine öğenderesiyle yılanı öldürür ve çift sürmeye devam eder. Kısa bir müddet sonra Özdemir rahatsızlanır ve bunun üzerine öküzlerini durdurur ve bir kenara yatar. An başında çift süren bacanağı Yağcının Abdurrahman Çağlar yanına gelir ve olayı öğrenir. Ne yazık ki bacanağının gösterdiği) yerde öldürülen yılanı göremez. Abdurrahman Çağlar geri kalan çifti tamamlar.
FOTO ALTI: Sait Özdemir’in kabri Akören Kadıburnu Mezarlığı’nda
Bir süre sonra Sait Özdemir'i kayınpederi Mehmet Çavuş Karahüyüklü Hoca'ya götürür. Hoca bu işin cin işi olduğuna karar verir. Bir yıla yakın rahatsızlık çeken Sait Özdemir 14 Nisan 1958 tarihinde rahmetli olur ve Kadıburnu Mezarlığı Apa yolu kıyısına defnedilir.
FOTO ALTI: 1934 Sait Özdemir asker
44 yaşında aramızdan ayrılan Sait Özdemir'in geride kalan oğlu Bayram Özdemir (1953) Ağır Bakım'dan emekli, Konya'da ikamet ediyor. Abdurrahman Çağlar'ın kızı Rukiye hanımla evli, Sait, Seher ve Fatma adında uç çocuk babası. Kızı İmran Gülkara Toprak Mahsulleri Ofisi'nden emekli Akören'de oturan İrfan Gülkara'nın eşi. Ayşe, Fatih ve Şerife adında üç çocuk annesi.
FOTO ALTI: Küçük Şengül Türkoğlu’nun kabri Konya Musalla Mezarlığı’nda
Mehmet ÖZDEN
1 Mart 1951 tarihinde doğan ve 17 Mart 1996 tarihinde Mersin Mut'ta elim bir trafik kazası sonrası 45 yaşında aramızdan ayrılan Mehmet Özden’ in babası 90 Ahmet lakaplı Ahmet Özden, annesi ise
Nuri Kavasın kızı Ümmü Hanım (kabirleri Orta Mezarlıkta)
Mehmet Özden Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'nda 1. sınıfı Mustafa Eruyar, 2. ve 3. sınıfı Tamer…
FOTO ALTI: Mehmet Özden’in Hanımı ve çocukları
4. ve 5. sınıfı Mustafa Eruyar öğretmenlerde okudu. Akören Ortaokulu sonrası Konya'ya giderek Aydoğdu çevresinde Akörenli arkadaşlarla gariban öğrencilik yıllarına meydan okuyarak Konya Ticaret Lisesi'nden mezun oldu. Mustafa Çotur, A.İhsa Özselek, H. İbrahim Eren, Mustafa Gültekin, Abdurrahman Darıcı, Mustafa Harmankaya, Abdurrahman Sarıkaş, Abdurrahman Kutlu ve Abdurrahman Çatlı o dönemin yakın arkadaşlarıydı.
FOTO ALTI: Kardeş Fadime Türkoğlu ve abla Şengül Türkoğlu
İlk olarak Yürür Daktilo Kursu'nda müdürlük yaptı. Askerliğini Mardin Midyat'ta er olarak tamamladı. Dönemin Genel Müdürü Halil Harmancı'nın ilgisiyle 1974 yılında Vakıflar Bankası Konya Şubesi'nde göreve başladı. Nalçacı, Larende ve Merkez'de krediler servisinde çalıştı. Hemşehri, eş ve dostlarını çok gözetirdi. Nitekim öğrencilik arkadaşı İbrahim Karakoca çek almak için müracaatta bulunur, müdür birçok evrak istemektedir. Bunun üzerine Özden arkadaşının elinden tutar ve müdürün odasına girerler. Mehmet Özden;
-“Müdür Bey, bu benim entari arkadaşım. 100 milyona kadar kefilim.”
der ve netice hasıl olur. Krediler servisinin verdiği yoğunlukla Mehmet Özden 17 Ocak 1996 tarihinde emekliye ayrıldı. Emekli hayatını sürdürmekte olan Mehmet Özden, emekliliğe ayrıldıktan tam üç ay sonra 17 Mart 1996 Pazar günü akşamı merkez müdür yardımcılarından Güneysınırlı Ahmet Kayır'la Melikşah mahallesindeki bir markette buluşurlar. Ani bir kararla gezmek için Silifke yöresine gitmeye karar verirler. Aydın (09) plakalı aracı sahibi olan arkadaşı Ahmet Kayır kullanmaktadır. İki arkadaş Silifke'ye varırlar ve dönüşe geçerler. Mut girişinde Ahmet Kayır öndeki kamyonu sollar ve dağa çarpar bu esnada Mehmet Özden öne çarpar ve kafasına bir demir parçası girer, orada can verir. Arkadaşı ise yaralanır. Olaya Jandarma müdahale eder. Ahmet Kayır'ın Vakıfbank kimliği üzerine Vakıfbank Mut Şubesi'ne Ahmet Kayır'ın yaralı, diğer kimliği belirsiz kişinin de öldüğü haberi gelir. Olayı banka güvenlikçisinden duyan ve o yıllarda Mut Şubesi'nde çalışan M. Ali Tontur, olay yerine gider o anda da ambulans geri hastaneye hareket eder. Tontur ambulansın arkasından Devlet Hastanesi'ne gelir, yaralıyı da tanıyan Tontur cenazenin Mehmet Özden'e ait olduğunu %90 tespit eder. Emin olabilmek için temin ettiği telefon numarasıyla Özden'in evine telefon eder. Özden'in eşi Emine hanımdan Mehmet Özden'in akşamdan beri evde olmadığını öğrenince morgdaki cenazenin ona ait olduğuna emin olur. Hasan Tufan aynı tarihlerde Mut'un hemen çıkışında Bölge Trafik Amirliği'nin de bulunduğu Palantepe köyünde camii imam hatipliği yapmaktadır. Tontur sabah namazı öncesi Hasan hocaya telefon ederek durumu söyler ve namaz sonrası gelmesini vurgular. Sabah namazını kıldıran Hasan Tufan Mut'a gelir. Devlet Hastanesi morgunda bulunan cenazeyi yıkar ve kefenler Bu geçen zamanda Ankara'da ve Maliye Bakanlığı'nda bulunan rahmetlinin kardeşi Adem Özden ile Konya'da Özden'in banka arkadaşları Mehmet Bakan, Sami Ataç ve Merkez Şube Müdür Yardımcısı, Şoför Nuri’nin kullandığı bankaya ait bir araçla hastaneye intikal ederler. Cenaze Mut Belediyesi'ne ait bir ambulansla Konya'ya hareket eder. Cenaze ekibini M. Ali Tontur ve Hasan Tufan uğurlar. Rahmetli Mehmet Özden o gün öğleyin Sultan Selim Camii'nden Üçler'e defnedilir.
FOTO ALTI: Ali Erbağ Vatanı Görevini Yozgat’ta yapmıştı
Mehmet Özden'in 1972 yılında evlendiği Eskioğlanın Ahmet Darıcı'nın kızı Emine Hanım halen Meram Yaka'daki evlerinde hayatını sürdürüyor. Çocukları; Tuncer, Fazilet, Aliye, Ahmet…
FOTO ALTI: 43 Yaşında trafik kazası sonucu vefat eden Ali Erbağ’ın 3 çocuğu öksüz kalmıştı
TRAFİK KAZASINA KURBAN GIDEN ALİ ERBAĞ
1948 yılında Akören'de doğdu. Baba Goca Hatce'nin Hamdi, annesi Fındıkların Raziye Hanım.
Askerliğe kadar babasının yanında çiftçilik yaptı. 1968-1970 yılları arasında Vatan borcunu Yozgat'ta yaptı.
1968 yılında dağıtım iznine geldiğinde Şalcının Durali Kaçar'ın kızı Nazmiye Hanım'la evlendi.
Terhis sonrası 1970 yılında Konya Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde işe başladı. 10 Kasım 1991 tarihinde sabah erken saatte Meram Yaka’da olan M.İ.T. binası önünde ki çöp konteynırları arkadaşı ile boşaltırken karşıdan süratli bir şekilde gelen aracın şoförü uyukladığı için , bir an kendine gelir ve karşıdan gelen tıra çarpmamak için arabasına çarpar, başta duran çöp arabası da geriye doğru gidince arka tarafta işi ile meşgul hemşehrimiz Ali Erbağ ve arkadaşına çarpar ve Ali Erbağ yere düşerken kafasını asfalta çarpması ile beyin kanaması geçirir ve acil olarak N.E. Tıp Fakültesi’ne kaldırılır tüm müdahalelere rağmen kurtarılamaz ve aynı gün ikindi namazı sonrası Aksinne mahallesi Hacıfettah mezarlığına defnedilir.
FOTO ALTI: Henüz 7 yaşını doldurmadan otobüs çarpması sonucu acı yaşayarak vefat eden Şengül Türkoğlu
43 yaşında trafik kazasına kurban giden Ali Erbağ'ın öksüz kalan 3 çocuğu, Seyit Ali Erbağ, Raziye Özçelik, Hanife Savi
ÇOCUK YAŞTA TRAFİK KAZASINA KURBAN GIDEN: ŞENGÜL TÜRKOĞLU
Uzun yıllar Konya Rampalı Çarşı’da Türkoğlu Kırtasiye adıyla mesleğini sürdüren ve halen Fetih Caddesi Matbaacılar tarafında ikamet eden M.Ali Türkoğlu - Hatice Türkoğlu'nun ilk çocukları Şengül Türkoğlu 20 Nisan 1982 günü okul çıkışı belediye otobüsünün çarpması sonucu rahmetli olmuştu.
Anne Hatice Hanım aslen Aşağıpınarbaşı’lı buğday tüccarı Mehmet Çeşmeci’nin kızı ev hanımı.
Babası askerdeyken 20 Temmuz 1975 tarihinde doğan Şengül kızımız Ayşe Tümer İlkokulu'nda 1. dönem pekiyi dereceyle karnesini alırken 2. döneme devam etmekteydi .20 Nisan 1982 günü okul çıkışı Aydın Aydınlıkevler’deki evlerine gitmek için yola çıkan Şengül kızımızı belediye otobüsü çarpar. Otobüs durur, doğal olarak etraftaki insanlar toplanır, trafik polisi gelir raporunu tutar. Raporda otobüs şoförü tamamen suçsuzdur. Oradan geçmekte olan kamyon şoförü, kalabalığı görünce meraklanır ve durur, orada olanlar çocuk öldü demelerine rağmen, çocuğun üzerinde örtülü gazeteyi kaldırır ve Şengül'ün halen yaşadığını görünce kamyonuyla çocuğu Devlet Hastanesi’ne götürür. Olayı haber alan ailede hastaneye ulaşır.
FOTO ALTI: Vakıflar Bankası emeklisi Mehmet Özden trafik kazasına kurban gitmişti
Gerekli olan kan Kızılay'da bulunamaz. İmdadına dayı Eyüp Çeşmeci yetişir ama Şengül'ün vücudu kanı kabul etmez ve akşama doğru Şengül henüz 7 yaşını doldurmadan vefat etti. Cenaze bir gün sonra Aydoğdu Geçit Cami (Sofu Hocanın Camii) da ertesi günü öğleyin kılınan cenaze namazı sonrası Musalla Mezarlığı’na defnedildi.
