Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halka İlişkiler ve Tanıtım Bölümü doktora öğrencisi SudanMiada Bahsır, Türkiye’yi, özellikle Konya’yı çok sevdiğini belirterek iletişim alanında uzmanlaşmak istediğinden bahsetti. Pozitifliği ve sürekli bir şeylerle meşgul olmasıyla dikkat çeken Miada Bahsır aynı zamanda Arapça, Türkçe ve İngilizceyi çok iyi biliyor. Yurt dışından Konya’ya gelen insanlara örnek olan Sudanlı Bahsır’ın en önemli hedefi ise insanları mutlu etmek.

AGD’de YAZ-ET heyecanı AGD’de YAZ-ET heyecanı

Ş H K L I İ K H Ş İ

“KONYA SÜPER BİR ŞEHİR”

Sudanlı Miada Bahsır, Türkiye’ye 2017 yılında bir burs programıyla geldiğini anlatarak bunun yanında bir şirkette dış ticaretçi olarak yarı zamanlı çalıştığından bahsetti. Aynı anda kıyafet üzerine bir markasının olduğunu dile getiren Miada Bahsır, “Sudan’da lisans ve yüksek lisans yaptım. Üniversitede daha öğrenciyken dekanın sekreteriydim. Aktif bir şekilde çalışıyorduk. O esnada mezun olmadan önce Türkiye’deki bursa başvurdum ve çıktı. Türkiye’ye geldikten 7 ay sonra Türkçeyi öğrendim. Ailem ise Sudan’da. Onlar da Türkiye’ye ilk başta gelmeme karşı çıktı. Çünkü yaşım küçüktü. Sonrasında ikna oldular ve buraya geldim. Konya’yı da Selçuk Üniversitesi için seçtim. Araştırdığımda iletişim fakültesi olanlar arasında en çok konuşulanlardan birisinin Selçuk Üniversitesi olduğunu gördüm. Zaten benim için Konya süper bir şehir. Özellikle tirit yemeğine bayılıyorum. Ben sakinliği çok seven bir insan olduğum için Konya’ya bayıldım. Mesela İstanbul’a gittiğimde en fazla bir hafta kalırım. Ama Konya’da çıkıp gezdiğimde huzurlu hissediyorum” şeklinde konuştu.

İ J K Ş İ J L Ş İ Ş

“BURADA KENDİMİ DEĞERLİ HİSSEDİYORUM”

SÜ’de eğitim sürecinin çok güzel gittiğini aktaran Sudanlı Bahsır, az kişi olmalarına rağmen doktora eğitiminin oldukça verimli geçtiğini ifade etti. Hocalarının kendisine çok fazla katkısı olduğunu söyleyen Bahsır, “Hocalarım özgüven ve dil konusunda bana yardımcı oldular. Gerçekten kendinden daha fazla gelişmiş insanlarla aynı ortamda olmak kişiyi direkt yükseltiyor. Hocalarım sadece ders değil hayat konusunda da güzel şeyler kazandırdılar. Hepsini çok seviyorum. Hatta bir hocamız kadınlar gününde üniversitede tüm kadınlara tek tek gül, çikolata ve kalem gibi hediyeler verdi. Bu o kadar anlamlı ve değerli ki. Ben hocamın verdiği kalemi hâlâ kullanıyorum ve yeniden mutlu oluyorum. Kadın olarak Selçuk Üniversitesinde kendimi değerli hissediyorum. Ancak Sudan’da kadınlara böyle şeyler yapılmıyor. Hatta Sudan’daki hocalarla samimi bir şekilde konuşamıyorduk” diye söyledi. 

“AİLEMİN KARŞISINA AĞLAYARAK DEĞİL ÖZGÜVENLİ ÇIKTIM”

Türkiye’ye ilk geleceği sırada korkularının olduğunu belirten Bahsır, burada yapamayacağını düşündüğünü kaydetti. Sonrasında insanın kendine güvendiği zaman her şeyin hallolduğunu anladığını vurgulayan Bahsır, “Ben ailemi Türkiye’ye gelmek için ağlayarak değil onlarla özgüvenli bir şekilde iletişim kurarak ikna ettim. Bu da üniversite eğitimimi almamdan kaynaklandı. Türkiye’ye gelmem de bana sadece akademi noktasında değil kişilik konusunda da çok şey kattı” dedi.

U, L Ş, J L,

“İNSANLARI MUTLU ETMEK İSTİYORUM”

Çok fazla şarkı söylemediğini ama sesinin güzel olduğunu aktaran Bahsır, “Sudan’da iletişim fakültesinin yanında müzik ve drama bölümü var. Oradakilerle ders aralarında oturup şarkı söylüyordum. Hatta şu anda Sudan’da meşhur olan koro ve şarkıcıların çoğunu tanıyorum. Bunların yanında insanların özgüvenini güzel görünmek ve giyinmekle sağlamak adına kıyafet işletmem var. Bunu hem iş için hem de insanları mutlu etmek adına yapıyorum. Böylelikle modaya olan ilgim de arttı. Ayrıca Sudan’da sokağa çıkıp yürüyüş veya spor yapmıyordum. Ama Türkiye’ye gelince bunları alışkanlık haline getirdim” ifadelerine yer verdi.

“İNSANLARIN ÇOĞUNU MUTSUZ GÖRÜNCE ÇOK ŞAŞIRMIŞTIM”

Türkiye’nin; şehir planlaması ve temizlik konusunda Sudan’a göre çok daha gelişmiş bir ülke olduğuna işaret eden Bahsır, “Özellikle Konya gibi bu kadar temiz şehir göremedim. Burada yollar geniş, her yerde park var ve ferah. Konya’ya geldiğimde ise her yerde mutsuz insan gördüm. Buna çok şaşırmıştım. Çünkü bu kadar güzel bir şehirde yaşayan insanları mutlu bekliyordum. Sonradan zorlanan hayat şartlarından dolayı böyle olduğunu anladım. Bunun yanında Sudan’da yollarda genellikle eşler veya sevgililer el ele tutuşmaz. Ama Türkiye’de tam tersi oluyor. İki çiftin kol kola gezdiğini görebiliyoruz” diye kaydetti.

İ L Ş K İ K L,

“KARINCANIN BİLE ETKİSİ VARKEN BİZLER DE HAREKETE GEÇMELİYİZ”

Gurbette hayat mücadelesi veren ve kendini geliştiren Miada Bahsır, tecrübelerine dayanarak sözlerine şunları ekledi: “Herhangi bir konuda sorumluluk almak kişiyi yükseltiyor. Güzel yerlere gelemeyen insanlar ise yapamayacağını düşündüğü için yerinde sayıyor. Birçok kişide oldukça imkan olmasına rağmen bunu kullanmıyor. O yüzden herkes değerini bilmeli. Bu hayatta bir karıncanın bile etkisi varken bizler odaklanmalı ve harekete geçmeliyiz. Hayatla da ilgili çok fazla gerilmemek lazım. Mesela Sudan’da savaş var. Aileme ve yakınlarıma bir şey olacak mı diye ödüm kopuyor. Günlerce düşündüm durdum. Sonra kendi kendime, ‘Sen onları Allah’tan daha fazla mı düşünüyorsun?’ dedim. Bu farkındalık bir anda olmuyor. Ama biraz sabırla sonuç alıyorsunuz.”

Muhabir: TUBA KAYA