Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünden mezun olan Almina Yıldız, 2023-2024 yükseköğretim yılında fakülte birincisi oldu. ‘İletişim Bekçisi’ kanalıyla Konya’da adını duyuran ve öğrencilik hayatı boyunca alanında uzman kişilerle röportaj yapan Almina Yıldız, bir iletişimcinin her zaman büyük bir savaşçı olması gerektiğinin altını çizerek eğitim hayatı boyunca akademik ve saha çalışmalarını bir arada yaptığını söyledi.
“HAYALLER HAYAT OLUNCA HER ŞEY DAHA GÜZEL”
Fakülte birincisi olarak kürsüde konuşmasını gerçekleştiren Almina Yıldız şunları dile getirdi: “Fakülte birincisi olarak hayallerimi gerçekleştirmiş olmanın onur ve gururuyla büyük bir mutluluk duydum. Ben küçük yaşlarımda birbirinden farklı birçok meslek dalında yer alma planları yapıp birçok karar değiştirsem de, içten içe her zaman iletişimci olmak için doğduğumu ve bu mesleği yapmam gerektiğini düşündüm. İş gerçek bir seçim yapma dönemine geldiğinde ise kendimi çok iyi analiz edip hayallerimdeki bölüme ve fakülteye yerleşmiş oldum. İletişim alanında icra edilen meslekler hem teori hem de uygulama açısından zengin olup kendimizi sürekli geliştirmeniz gereken meslek dalları barındırıyor. Bunun bilincinde olarak fakülteye geldim ve önce mesleğin temellerini öğrenip altyapımı çok iyi bir şekilde oluşturduktan sonra saha çalışmalarıma başladım ve dikkat çekmem gereken en önemli nokta, etrafımdan duyduğum, “Akademide öğrendiğiniz hiçbir şey sektörde işinize yaramayacak" cümlesinin ne kadar yanlış ve yanıltıcı olduğuydu. Bu süreçte, öğrencilik hayatım boyunca birçok zorlukla karşılaştım, yaptığım hiçbir şey, hiçbir çalışma kolay olmadı. Ama her şeyden önce hayallerim ve hayallerim uğrunda bulunduğum yol, önünde bulunduğum kameralar, tuttuğum mikrofonlar, çıktığım sahneler, protokoller, gerçekleştirdiğim projeler, içinde bulunduğum projeler, tanıdığım sayısız insan ve edindiğim tecrübeler beni hayallerime daha çok yaklaştırdı, özgüvenimi ayakta tutup motive olmamı sağladı. Zaten biliyordum ki bir iletişimci de her zaman büyük bir savaşçı olmalıydı. Ben bugün başta beni yetiştirip bugünlere getiren ve her daim destekçim olan annem ve babam olmak üzere tüm aileme çok teşekkür ederim. Yine beni yetiştiren, benim için gerçekten çok büyük emekler harcayan, hem akademide hem de sahada başarılı olmamı sağlayan, hiçbir isteğimi geri çevirmeden benim için çabalayan hocalarıma çok teşekkür ederim. Sizlerin rehberliğiyle yürüdüğüm bu yol benim için daha anlamlı ve ilham verici oldu. Ve son olarak beni dönemin başından beri fakülte birincisi olacaksın diye motive eden ve fakülte birincisi olmamı benden daha çok isteyen tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Biliyorum ki her birimizin hayalleri ve hikayesi birbirinden eşsiz, birbirinden değerli ve biz bu hikayelerin kahramanlarıyız”
YETER Kİ İNANIN
Hayalleri gerçekleştirmek için çaba gerektiğine işaret eden Yıldız, “O yüzden hayallerimizi gerçekleştirmeye çalışmaktan, yarınlara umut olmaya çalışmaktan ve en önemlisi de etik değerler içerisinde mesleklerimizi yüceltmeye çalışmaktan hiç vazgeçmeyelim. Üniversiteye başladığımda karşılaştığım çok güzel bir hikaye vardı. Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgözün hikayesi. Mustafa Güzelgöz Ürgüp’te bir kütüphaneci. Zaman içerisinde bölgedeki okuma-yazma oranının çok düşük olduğunu ve kimsenin kütüphaneye gelmediğini fark ediyor, bunun sonucunda eşeğine atlayıp seyyar kütüphanesiyle köylülerin ayaklarına kadar gidip onlara kitapları ulaştırıyor. Bununla da kalmıyor aynı zamanda okuma yazma kursları düzenliyor, kadınlar için örgü kursları düzenliyor, çocukların kitaplara ilgi göstermesini sağlıyor ve yine çeşitli kültürel organizasyonlar yaparak köylülerin eğitim seviyesini yükseltmeyi başarıp hayallerine kavuşuyor. Ulusal ve uluslararası alanda da büyük takdir kazanıyor. Aslında Mustafa Güzelgöz çok büyük bir halka ilişkiler çalışmasına imza atmış oluyor. Kısacası eklemek istiyorum: Sizler yeter ki hayal edin, inanın ve çabalayın çünkü hayaller hayat olunca hayat çok daha güzel” dedi.