Efkârın tarifi ne zormuş meğer!
Derdimi bilmeyen kulu neyleyim?
Sevgiliye tutsak olmuşsam eğer!
Yarene salmayan yolu neyleyim?
-----
Ağıtlar isyana kalkar oldular,
Asi yüreğimde derdi buldular,
Çare arar iken acı saldılar
Kapımı çalmayan eli neyleyim?
---
Bulut salkım salkım gözyaşı döker,
Sisler yavaş yavaş gönlüme çöker,
Acıdan gök gürler şimşekler çakar,
Aşkından solmayan gülü neyleyim?
----
Sanki yüce dağlar gelir üstüme,
İsyan etsem bile küsmem dostuma,
Bilmem bu feleğin bana kastı ne?
Sözü bal kılmayan dili neyleyim?
----
Sürüne sürüne aşkı arasam,
Dünyayı bırakıp arşı tarasam,
Gönül ehli olup işe yarasam!
Edebi olmayan hâli neyleyim?
------
Titreyen gönlüne gözyaşı olsam!
Seline kapılıp kendimi bulsam!
Menzile giderken deryana dalsam!
Umman’da dolmayan seli neyleyim?
-----
Aşkın izi düşmüş yârin yüzüne,
Lokmanlar çaresiz kalır sözüne,
Gül ağlar, dal ağlar vurup dizine,
Aşkından solmayan gülü neyleyim?
----
Remzi der: “Sevdasız olur mu yiğit?”
Halim arzuhale yeter mi kâğıt?
Destanlaşmış aşka yaksalar ağıt!
Mecnuna kalmayan çölü neyleyim?