YENİGÜN ÖZEL

Mutluluğu ve huzuru İslam’da buldu!

Müslüman olana kadar hiçbir şeyin kendisini mutlu etmediğini söyleyen ünlü fenomen İbrahim Fatih, “Ergenlik yıllarımda para, alkol ve kızların benim için yeteceğini sanmıştım. Kendimi herkesten üstün görüyordum. Ama değiştim” dedi

Abone Ol

İslamla tanışmadan önce adı Joseph Johnson olan ünlü fenomen İbrahim Fatih, Hristiyan olarak dünyaya geldi. Sonrasında İslam’la tanışarak hayatını değiştiren İbrahim Fatih, Müslüman olana kadar hep mutsuz hissetiğini vurgulayarak bir dönem evsiz kaldığında Muhsin adında Pakistanlı Müslüman bir adamın kendisini bulduğunu anlattı. Fatih, şu an çok mutlu bir Müslüman olarak hayatını sürdürüyor ve sosyal medyadan Kur’an okuyarak kendisini paylaşmasıyla da dikkat çekiyor.

“HİÇBİR ŞEY BENİ MUTLU ETMİYORDU”

Hayat hikayesinden bahseden İbrahim Fatih, büyürken sürekli bela ile iç içe olduğunu söyledi. Liseden atıldığını, üniversiteye hiç gitmediğini aktaran İbrahim Fatih, o zamanlar hayatının alkol almaktan, uyuşturucu kullanmaktan ve sigara içmekten ibaret olduğuna yakındı. Ergenlik yıllarında kendisini fazlasıyla kaybolmuş hissettiğini ifade eden Fatih, “2018 yılında Müslüman oldum. Bundan sonra daha iyi bir kişiliğim oldu. Daha iyi baba ve insana dönüştüm. Hristiyanken de yaratıcıya inanıyordum. Fakat büyüdükçe dinime karşı şüphelerim oluşmaya başladı. Hristiyanlıkta Hazreti İsa’nın yaratıcı olarak kabul edilmesi bana anlamsız geliyordu. Ergenlik yıllarımda ise para, alkol ve kızların beni mutlu etmeye yeteceğini sanıyordum. Müslüman olana kadar hiçbir şey beni mutlu etmiyordu. Geceleri sürekli alkol alırdım. Kimse gerçek bir arkadaş olarak yanımda değildi. Sadece kendileri gibi beni de aşağıya çekmeye çalışıyorlardı. Durumum daha çok kötüleşmeye başlamıştı. Sokaklarda bile kaldım” şeklinde konuştu.

“BİRİSİ BANA İLK DEFA KALPTEN YARDIM ETTİ”

18 yaşındayken kendisini yaratıcı gibi gördüğünden ve diğer insanlardan üstün olduğunu düşündüğünden bahseden fenomen Fatih, “Kimse bana zarar veremez sanıyordum. Bu çok yanlıştı. Zaten cebimdeki para ve etrafımda gezen kadınlar da dahil hiçbir şey beni mutlu edemiyordu. Sonrasında babamı kaybettim. Hayatımda her şey değişti. Babamla yaşadığım hayattan bambaşka birine evrildim. Evsiz kaldım ve hırsızlığa başladım. Kimliğim, işim yoktu, ilerleyemiyordum. Evsizdim, üzerimde boğazlı bir kazak vardı. Kış mevsimiydi ve donuyordum. O an Muhsin adında bir adam bana doğru yaklaştı. Kendisi Pakistanlı bir Müslümandı. Yerde yattığımı görünce selam verdi ve ‘ne yapıyorsun’ diye sordu. Sonrasında bana yardım etmek istedi, ‘bir evimiz var, evsiz olan insanları oraya yerleştiriyoruz. Benimle gel’ dedi. Ona bana yardım etme nedenini sorduğumda, ‘Allah için Allah’ diye yanıt verdi. Hayatımda ilk kez birisi kalbinin derinliklerinden bana yardım etmek istedi. Çok mutlu olmuştum. Çünkü etrafımdaki insanlar karşılığı olmayan hiçbir şeyi yapmazlardı” ifadelerini kullandı. 

“DÖVMELERİMDEN DOLAYI BENİ KABUL ETMEZLER SANMIŞTIM”

Müslüman olmadan önce İslam hakkında çok fazla şey bilmediğini dile getiren Fatih, Muhsin’in yanında bulunduğu yaklaşık 1 aylık sürede kendisine İslam’dan hiç bahsetmediğini belirtti. Fatih, son olarak şunları söyledi: “Muhsin’in beni getirdiği evde insanlar bana yardım ediyor, kendimi geliştirmemi sağlıyorlardı. Beni yeniden ayağa kaldırdılar. Spor salonuna götürdüler. Bu benim güvenimi artırdı. O zamanlar henüz Müslüman değildim ama bana ailemmiş gibi davranıyorlardı. Daha sonrasında bu kardeşliğin beni gerçekten İslam’a çektiğini gördüm. Müslüman toplumda hissettiğim kardeşliği daha önce hiçbir yerde hissetmemiştim. Din ve felsefe hakkında konuşmaya başlamıştık. İslam’ı öğrenmeden önce aynı yaratıcıya ve peygambere inandığımızı bilmiyordum. Müslümanların başka bir şeye inandıklarını düşünüyordum. Hayatım boyunca bana yalan söylendiğini fark etmiştim. Sonrasında İslam’ı daha fazla öğrenmeye, mescitte dua etmeye ve namaz kılmayı öğrenmeye başladım. Bu Müslüman olmadan önceydi. Çünkü bir şeyleri deneyimlemek istedim. Mescide ilk gittiğimde çok gergindim ve korkuyordum. Beni kabul etmeyeceklerini düşünüyordum. Ama tam tersi oldu. Hatta dövmelerimden dolayı İslam’a nasıl kabul edilebilirim diye düşünüyordum. Müslümanların bu durumu zorlaştıracağını zannetmiştim. Fakat böyle olmadı. Bana direkt, ‘Allah Gafur ve Rahim’dir. Allah en çok bağışlayandır. Daha önce ne yaptığının bir önemi yok. İslam’a girdiğin andan itibaren yeni doğmuş bir bebek gibi olacaksın. Günahların affedilecek’ dediler. Bütün bunların ardından Muhsin’in oğluna ‘artık Müslüman olmak istiyorum’ dedim ve şehadet getirdim.”