Konya’nın başarılı diyetisyenlerinden Nur Açlan, dünya gezilerine bir yenisini daha ekleyerek Tayland’a gitti. Bu ülkeyle ilgili Yenigün Gazetesine özel değerlendirmelerde bulunan Nur Açlan, Tayland’ın yemek kültürünü beğenmediğini ifade ederek orada birkaç Türk aşçıyla karşılaştığında çok mutlu olduğunu dile getirdi. Nur Açlan, “Hiçbir yer Konya ve ülkem gibi olmuyor” dedi.

3 5-6

KEDİ, KÖPEK, SOLUCAN VE KURBAĞA YİYORLAR!

Tayland’ın, Konya ve Türkiye’den çok farklı olduğunu aktaran Nur Açlan, Tayland’da gezdiği şehirlerden biri olan ülkenin başkenti Bangkok’ta, havanın çok sıcak ve nemli olduğunu söyledi. Şehirde kendilerine göre yiyecek bulamadıklarına yakınan Nur Açlan, “Çünkü bizim dinimizde haram olan her şey onlara helal. Dini farklılıklardan dolayı ilginç durumlarla karşılaştık. Bunların yanında Bangkok adeta yüzen bir şehir. Çünkü esnaf dükkanlarının arasında sulak bir alan var. Burada teknelerle mahalleler geziliyor. Satıcılardan bir şey almak istediğiniz zaman tekneyle dükkanın yanına yanaşıp alışveriş yapabiliyorsunuz. Ayrıca şehirde çok fazla kertenkele, timsah ve maymun var. Hayvanlarla adeta içli dışlıydık. Hatta şehirdeki sulak alandan geçerken birçok defa timsahlar önümüze çıktı. Bundan çok korkmuştuk. Otel odamın balkonundan da maymun çıkmıştı. Bunun yanında Bangkok’ta tuvalet ve temizlik kültürü maalesef yok. Şehirde en zorlandığımız konu tuvaletti. Karnımızı doyurma noktasında da oldukça zorluk çektik. Çünkü Bangkok sokakları çubuklara sarılmış solucan, kurutulmuş kurbağalarla dolu. Bunların şehirdeki insanlara lezzetli geldiğini gördüm ve hiçbir evde mutfak bulamazsınız. Herkes sokaklarda satılan şeyleri tüketiyor. Bangkok yollarında kedi ve köpek görmedik. Çünkü bu hayvanlar şehirdeki insanlar tarafından yeniliyor. Bana göre de bu yüzden şehir kötü kokuyor. Türk restoranlarıyla karşılaşana kadar aç kaldım. Hiçbir şey yiyemedim” diye konuştu.

3 6-5

İNANÇLARINA OLDUKÇA BAĞLILAR

Taylan’da Budist inancının hakim olduğunu anlatan Açlan, burada putların olduğu çok sayıda tapınak bulunduğundan bahsetti. “Ancak maalesef ülkemizdeki camilerin dolmadığı kadar Budist tapınakları çok kalabalıktı” diyen Açlan, “Hem de bu kişilerin birçoğu oranın yerlisi. İbadetlerini düzenli yerine getiriyorlar. Tapınaklara girerken, kadın veya erkek fark etmeksizin vücudun kapalı olmasına dikkat ediyorlar. Açık dışarı çıkan insanlar için ise tapınakların giriş kısmında örtüler yer alıyor. Bu onlar için bir saygı göstergesi. Gittiğimde bana çok garip gelmişti. Ama sonrasında düşündüm ki; bu insanların bizim gibi doğdukları günden itibaren kendilerine anlatılan inancı var. Dua ederken de farklı hareket ediyorlar. Bunların yanında inek onlar için kutsal. İnek ve inekten çıkan şeyleri tüketmeyi haram olarak kabul ediyorlar” ifadelerini kullandı.

3 7-4

“TÜRK BAYRAĞINI GÖRMEK GURUR VERİCİYDİ”

Tayland’ın Phuket şehrinde ise Türk restoranı bulduklarını ve kahvaltıya gittiklerini belirten Diyetisyen Açlan, orada Türk bayrağını görmenin çok güzel ve gurur verici olduğunu ifade etti. Ülkede Türk işletmeyle karşılaşana kadar adeta aç kalmak zorunda olduklarını aktaran Açlan, “Adana’dan gelen Türk aşçımız 20 yıl önce bu şehre gelmiş ve restoranını kurmuş. Kayseri’den sucuk, Ege’den zeytinyağını, çok sayıda kültürden yiyecekleri getirmiş. Çok beğendik. Dünyanın öbür ucunda yumurta, sigara böreği, salatalık yemek güzel bir şeydi. Çünkü hiçbir yerde kendimize göre yemek bulamamıştık. Çoğu şey lezzetli gelmiyordu. Neyse ki Phuket’ten Türk restoranı sayesinde daha mutlu ayrıldık. Endonezya Bali’de ise et tüketebildik. Orada Müslümanlar fazlaydı ve lüks bir yerdi. Cennet gibiydi. Çok fazla yeşillik vardı. Adeta doğa harikasıydı. Ayrıca balıkları oldukça lezzetliydi. Türkçe bilen rehberimiz de vardı. Balili olan rehberimiz benim kapalı olduğumu görünce tokalaşmak için elini uzatmamıştı. Bu beni çok etkiledi. Dinimizi çok iyi araştırmış” diye söyledi.

3 8-6

“HİÇBİR YER KONYA VE ÜLKEM GİBİ DEĞİL”

Gezdiği şehirlerden bir diğeri olan Singapur’da ise sakız çiğnemenin yasak olduğuna dikkat çeken Açlan, burada çok sayıda ilginç kuralların olduğuna işaret etti. Açlan, “Sakızı sadece doktorun yönlendirmesiyle eczanelerden alabiliyorlar. Ayrıca şehirde; kafe, restoran gibi birçok yerlerde sigara içmek, toplu ulaşımda yemek yemek, asansörde tuvalet ihtiyacını gidermek yasak. Hatta asansörlerde bunu önlemek için sensör var. Şehre uyuşturucu sokmak, trafikte korna çalmak, yere tükürmek de yasak. Eğer ki yere tükürülürse 2 yıla kadar hapis cezası var. Ayrıca birden fazla eşlilik de yasak” diye konuştu. Singapur’da ünlü bir AVM’de “Deli Türk” restoranı olan bir ustayla tanıştığından da bahseden Açlan, “Kendisi Kahramanmaraşlıymış. Avustralya’dan inek eti getirdiği için mutfağındaki her şey helaldi. Burada döner, et, mercimek çorbası tükettik. Çok güzeldi. Çok güzel bir Tayland gezisi gerçekleştirdim. Ama ne olursa olsun hiçbir yer ülkem ve Konya’m gibi olmuyor” şeklinde konuştu.

“ERİK DALI AÇTIK, TAYLANDLILAR OYNADI”

İletişimciler için staj şart! İletişimciler için staj şart!

Tayland’daki Phi Phi Adalarına gittiklerinde orada Konya’nın meşhur kaşık havası olan “Erik Dalı”nı açtıklarını söyleyen Açlan, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Erik Dalını açtığımızda oradaki herkes bize katıldı ve oynamaya başladı. Çok eğlenceliydi. Konya’yı Tayland’a kadar taşıdık. Herkes ritim tuttu, mutlu oldu.”

Muhabir: TUBA KAYA