Ortaokula yazılacağımda
Abim 3. sınıftı
Çok çalışkandı
İngilizce kaydı bitmişti
Beni Fransızca sınıfına yazacak oldular
Abim hocalarla görüştü
Böylece beni İngilizce grubuna aldılar
Abimle çok gururlanmıştım
Bana yaptığı ilk büyük iyilik budur
İkincisi Adana'ya yatılı okula gittiğimde
Abim de Mersin Tevfik Sırrı Lisesinde yatılı öğrenciydi
Babam ikimize de aynı harçlığı gönderiyordu
Ben çarşı izni olmadığı halde;
Harçlığımı zar zor yetiştiriyordum
Abimin yurdu dışa açık olmasına rağmen,
O bana ziyarete gelir, hem tren bileti parası hem de bana harçlık verirdi
Anarşik dönem
Abim Karadeniz Teknik Üniversitesi
Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makina Bölümünü kazanır
Trabzon'a gider
Acımasız kavga ortamına bir yıl dayanır
İkinci yıl moral bozukluğu yaşar ve Mut'a geri döner
Onun o üzgün hali hâlâ aklımda
Kale gibi abime ne yapmışlardı böyle
Bir iki yıl değirmende çalışır, dinlenir
Belki de hep değirmenci kalacaktı
Orada Ahmet amcam devreye girer:
"En büyük hatayı Trabzon'a gitmekle yaptın,
Oysa Konya veya yakın bir ilde okuman çok daha mantıklıydı" der ona
Abimi Konya'da bir kursa yazdırır
Evinde misafir eder
6 aylık kurs sonunda abim
Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Makina Bölümünü kazanır
Yine amcam hocaları ile görüşerek;
Trabzon'da okuduğu bir yılını saydırır
Annemler Konya'da bize bir ev alırlar
Ben de henüz işe başladığım için beraber kalırız
Bana karşı çok anlayışlıdır
Bazen evi silmeme bile yardım etmiştir
3 yılda okulunu bitirir
Askerliğini yapar ve işe girer
Evlenir, bir oğlu bir kızı olur
İlk eşinden ayrılır, ikinci evliliğini yapar
Trabzon'da geçirdiği travma hayatına mührünü vurur
Ara sıra birbirimizi üzsek de o benim
Kıyamadığım ve hep iyi olmasını istediğim bir tanecik abimdir
Belki istikrarlı olamaz ama temiz kalpli ve merhametlidir
Son ameliyatımda yanımda bir kızım bir de abim vardı
Hep bir ihtiyacın var mı diye sordu
Öyle ki;
Kızım "Anne keşke benim de bir abim olsaydı" dedi
O şimdi hastanede
Yoğun bakımdan henüz çıktı
Kritik durumda
Dua ister dua bekleriz
O tertemiz bir gençti
Herkese hürmet ederdi
Çok yazık ettiler ona
Binlerce fidan gibi
Ben küçüktüm, şımarıktım
Babam onun hakkına da beni sevdi
Bu yüzden hep vicdan azabı çektim
Ölmeden önce o da hatasını kabul etti
"Oğlana yazık ettim" dedi
Helâl et lütfen hepimize hakkını...
BİLLURİ