Çocuklar için aile algısı ‘dört duvar’ olmaktan çıkmalı ve ‘saray’a dönüşmelidir. Her çocuk huzurlu ve mutlu olmayı hak eder. Çocukları ruhsal yönden olduğu gibi kabul etmek, saygılı davranmak ilerde çocuk için büyük bir anlam taşıyacaktır. Çocukları hırçın ve öfkeli bile olsa her halleriyle kabul etmek, dinlemek, anlayış göstermek, duygu durumlarına ve ihtiyaçlarına saygılı olmak büyük bir erdemdir. Çocuklara aile içinde yeterli güven sağlandığında kendilerini daha iyi ifade etmekte ve iletişim sorunları yaşamadan problemlerine çözüm üretebilmektedirler. Kendiyle barışık anne ve babalar bunu çocuklarına da yansıtmaktadırlar. Ebeveynlerin beden dilleriyle,  bunu evlatlarına hissettirmeleri şart. Bir çocuk, bir insan, ailesine bağlı olabilir, olmalıdır; ama bağımlı olmamalıdır. Çocuklarımıza doğru, ahlâklı örnekler olalım. Onları pozitif bilime yatkın, kendi gözledikleri verileri değerlendiren, kendi aklını kullanan insanlar olarak yetiştirelim; onlara sürekli doğru yolu göstermeyelim, suflörlük etmeyelim. Suflör, tiyatroda gereklidir; ama hayatta zararlıdır. Çocuklarımıza seçenekler sunalım; doğru seçeneği, birilerine danışmadan, kendi akıllarını kullanarak seçebilmeleri için onları eğitelim, onlara güvenelim ve onları özgür bırakalım.