17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Marmara depremine ithafen konuşan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, inşaat yapım sürecinin doğru zemine doğru yapımı yapmakla başladığını belirterek, "Doğru projeyi yapmak lazım. Bu konuda yetkinliği olan insanların projede olması gerekiyor. Projeyi yerinde uygulayabilen şantiyelerin olması da şart. Şantiye şefi işinin başında olmalı. Yapı denetim firmaları da akreditasyon sürecini tamamlamalı, belgelendirilmelidir. Yapıların kontrol altında olması için pasif mühendisliğin olmaması gerekir. İskanımızı aldıktan sonra binalar başı boş hale getiriliyor. Her 5 senede bir yapıların kontrol edilmesi gerekmektedir. Böylece bir felaket başımıza gelmeden önlem alabiliriz. Binalara check up yaptırılması lazım. Asansörlerimize verdiğimiz değeri binalara vermiyoruz. Asansörlerin bakımdan geçtiği kadar yapıtların da geçmesi lazım" diye konuştu.

Atama ve görevden alma kararları Resmi Gazete'de Atama ve görevden alma kararları Resmi Gazete'de

"DEPREMİ ÇABUK UNUTTUK"

Başkan Akın, Konya şubesi olarak 6 Şubat’ta meydana gelen asrın felaketinin yaşandığı deprem bölgesine intikal eden en hızlı İnşaat Mühendisleri Odası olduklarını dile getirerek, “Deprem bölgesinde cesetleri insanlara teslim ettiğimizde mutlu olmuşlardı. Ama “bu bina niye yıkıldı” diye hiç sormadılar. Gerekli irade gösterilmediği için bu binalar yıkıldı. Çözüm çok basit. Dediklerimiz uygulandığında her şey hallolacak. Ama asıl İstanbul depremi asrın felaketi olacak. Bu tüm Türkiye'nin problemidir. Daha yapımı bitmeyen yapıtların yıkıldığını bile gördük. Doğru şantiye şefi işinin başında olsaydı, yapılar sağlam olsaydı bu yıkım olmazdı. Tamamen proje hatası. Beklenen İstanbul depremi ise bugün yarın meydana gelecektir. Ama biz depremleri çabuk unutuyoruz. Deprem kuşağında olan bir ülkeyiz. Depremi yadırgamamak lazım. İşin maddi boyutuna bakıyoruz ama kaybettiğimiz canlar ne olacak? Türkiye'nin yapı oluşturma aksaklığının giderilmesi gerekiyor. Ama hala yeterli tedbir alınmıyor. 99 depreminden bu yana yapılanlar hafif kaldı. Daha sıkı bir denetim olmalıydı. İnsan hayatı bu kadar mı değersiz?" ifadelerine yer verdi.

YETKİN MÜHENDİSLİK ŞARTTIR

İnşaat mühendisliğinin çok geniş bir mühendislik dalı olma niteliğinin yanı sıra uygulaması ile de tecrübenin büyük öneme sahip olduğu bir meslek alanına girdiğini kaydeden Başkan Akın, “Bu sebeple, inşaat mühendisliğinin ilgi alanına giren konularda halkın güvenli yaşam hakkının korunması ve yatırımların ekonomik sınırlar içerisinde kalması amacıyla “Yetkin Mühendislik” sisteminin hayata geçebilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla 1938 yılından bugüne değiştirilmemiş olan 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Kanunu değiştirilmeli ve Meslek Odalarının kendi meslektaşlarını yetkinliklerine göre belgelendirme ve yetkilendirme hakkı getirilmelidir. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi meslek içi eğitim, mesleki bilgiyi-deneyimi ölçme ve değerlendirme, mesleki faaliyetlerin ve meslek etiğinin takibi gibi süreçler ancak Meslek Kuruluşları aracılığı ile yapılabilir ve sürekliliği sağlanabilir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, gerek kamu kurumlarının, gerekse kamusal alanların ihtiyaç duyduğu nitelikli mühendislik hizmetlerini tanımlarken Meslek Odalarının belgelendirme sistemlerini baz almalıdır. İmar Kanunu, Yapı Denetim Kanunu, Afetlerle ilgili Kanunlar, İhale Kanunu gibi yapılaşmayı belirleyen pek çok kanun ve bağlı yönetmelik, şartname ve tebliğlerinde tarif edilmeye çalışılan mühendislik hizmetleri Meslek Odalarının vereceği belgeler ile tanımlanmalıdır” dedi.

Editör: Sibel Candan