Asr-ı Saadet’ten muştun var
Her köşende anlatılan hikayeler
Biter mi yaşanmışlıklar
Tarih ve hayatlar
Adını kalp koysalar yeridir
Dünya merkezinde önemin
Boğazın, denizin, ormanın
Dillere destan her bir yerin
Peygamberim metheder
Seni fetheden komutan ve askerini
Kutlu şehir muştulu şehir
Mübarek olsun nûrlu şehir
Adın surlarla anıldı
Geçilmez bentler sarıldı
Var mı böyle şânlı ordu ve komutan
Dünya bu komutana hayran kaldı
Adınla çağ açıldı çağ kapandı
Tarih seni hep güzel andı
Boğazın, serin suların
Tepelerin, seyir yerlerin
Fatih’te gezerim tarihin izlerini
İçinde yaşamış, Sultan Mehmet’imi
Görürüm muazzam camisini
Bir de ziyaret ederim türbesini
Taş beşik geldi İsa as mın
Adını Beşiktaş koydular semtin
Topkapı bakar üsküdar’a
Üsküdar, selam durur Topkapı’ya
Sultanlar muştuya erdi
Din-i islam adına
Hizmet için yer verdi
Medrese müderris âlim yetişti
Her bir köşen aşık yeri
Evliya veli yatır türbesi
Hz. Yûşa (as.) Peygamber gelmiş tepeye
Himmet eder bekler seni
Hz.Ebu Eyyüb’el Ensari
Sağın solun sahabe
Manevi enerji dua yeri
Yaşayanlar ziyaret eder seni
Taşın toprağın ondan altın
Bağın bahçen gülün gülistanın
Boğazın incisi kız kulesi
Erguvanlar çok sevmiş seni.
Lale şehridir diğer adın
Siyah lale en kıymetlin
Güzellik ve zerafette
Seçilir senin lalelerin.
Geçmiş ve geleceğin köprüsü
Üzerinde geçti asırların öyküsü
Yaşayanlar anlar seni
Ne kadar övsem azdır yine seni.
Ah islambol, ah istanbul
Adın azîz, sen azîz
Mübareklerin sultanların bol
Her bir mübareğin azîz.
Çamlıca tepesine çıktım seyre
Seyrettim seni aşk ile
İnci gibi dizilmiş kubbeli camiler
Minarelerinde ezanlar selalar.
Gerdanlık gibi dizilmişler
Boğazın üç bir köşesine köprüler
Bir başında Rumeli Hisarı
Bir ucunda Kutsal Emanetler.
Havada uçuşan martılar
Vapurdan uzatılan simiti toplar
Akan boğazın coşkun sularına
Sanki set olmuş önüne Adalar
Mavi çinilere boyanmış
Adını kendisi kazanmış
Sultan Ahmet’in camisi
Bakar Ayasofya ya cephesi
Süleymaniye de yatırlar
Sultan Süleyman’ın türbesinde
Hacer’ül Esvet üst kapısında
Hürrem hatunla komşular
Kuru yenir çıkışta
Bir hayli acı lezzetlice
Vefa bozacısına gidince
Tatlanır ağzın pek keyiflice
Eminönü güvercin yeri
Yem yedir kuşlara
Biri iner biri kalkar eline
Bizlere sevgi yeri
Eyüp sırtlarında çay içmek
Doyumsuzdur Haliç’i seyretmek Sandallar içinde gezen aşıklar
Hepsi birbirine sevdasını fısıldar
Galata kulesi göz kırpar
Yüzyıllardır bakmaya doymadı
Kuş bakışı seyreder
Kız kulesi de sana hayran bakar
Her bir köşesi cennet gibi
Kıymetini bilene İstanbul
Havasındaki uhrevi ahengi
Yaşamak gerek İstanbul…