Mevlana’nın yol ile ilgili başka sözleri de vardır. Yol bir mecazdır. Yolculuğa çıkmadan karşına çıkacak güzellikleri ya da tehlikeleri, engelleri bilemezsin. Heyecanlanmamız ve ya tedirgin olmamız gayet normal.
Hayatımızdaki hedeflerimiz ve projelerimizde bir yolculuktur. Hikâyeler ancak yolda yazılır. Yola çıkmaya cesaret edemezsek, kaçamak yollara saparsak keşke bataklığında çırpınırız. Keşke yerine “iyi ki” demek için yolda olmalıyız. Unutmayalım, yolda olanlara yol görünür.
Dünya hayatımız da bir yolculuk değil mi?
Hem dünya hem de ahirette mutlu olabilmek için de yolda olmalıyız. Tabii ki, yolda olmak çile demek, zahmet demek, emek demek.
Günümüzde insanlarımızın bir kısmı emek sarf etmeden, nimete, rahmete erişebileceğini düşlemektedir. Hâlbuki armut pişerek ağzımıza düşmediği bir gerçek. Kaldı ki, kolay elde edilen kolay elden çıkar.
"Yüksek tepelere kartal da çıkar, bazen yılan da çıkar ama kartal yükselerek yılan sürünerek çıkar."
Çevremizde ki bazı gençlerden duyuyoruz ,”yurtdışında çalışacağız, zengin olacağız” diyorlar.
Tamam! Özgüven iyi. Yola çıkacaksın ama hangi hazırlıkları yaptın?
Bu arada gençlerimizin yurt dışına gitmelerine de bir parantez açalım. Alman Konrad Adenauer Vakfı, Türkiye'deki gençler arasında yaptırdığı 2023 Türkiye Gençlik Araştırması'nın sonuçlarına göre gençlerimizin % 63 ‘ü yurt dışına gitmek istiyorlar.
Gençler, daha iyi bir eğitim, daha iyi hayat standardı, akademik açıdan kendini daha iyi geliştirmek ve kendini daha iyi güvende hissetmek gibi nedenlerle yurtdışına çıkmak istiyorlar. İlk tercih Almanya, ikinci tercih ABD.
İnsan düşünmeden edemiyor. Niçin yetişmiş, nitelikli gençlerimiz ülkemizde tutamıyoruz. Bu sorun sadece bizim değil. Bosna’da, Arnavutluk’ta, Makedonya’da ve diğer birçok ülkede de aynı problem var. Gençlerimiz beyin gücü ile batıya can veriyor.
Bu konuda şapkayı önümüze koyup düşünmemiz ve çare üretmemiz gerekir. Gidenlere kızarak, hakaret ederek bir yere varamayız.
Sonuç da Batı emek sarf etmeden hazır yetişmiş nitelikli işgücüne sahip oluyor.
Tekrar başlığımıza dönersek, yolun bize görünebilmesi için “vazgeçme, üşenme, erteleme” adımlarını atmalıyız.
Ali Fuat Başgil’in “Gençlerle Baş Başa” kitabında belirttiği gibi “Çalışmak için müsait zaman ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.”
Elbette yolculuk sürprizlere açık. Ama biz yine yolculuk için öngörülen hazırlıkları yapmalıyız. Söz konusu hasret yurdundan vuslat yurduna yolculuk ise daha bir özen göstermemiz gerekir.
Dünya ve ahiret hayatımızda yolun bize görünmesi niyazıyla..
Selam ve dua ile..