POLİTİKA

Şehirlerimiz dirençli olsun

Altay, şehirlere ve bölgelere göre risklerin farklı olduğunu belirterek “Sadece kendiniz için dirençli olmanız yetmiyor. Bölge coğrafyanız, ülkeniz, ülkenizin diğer şehirleri hatta dünyanın tamamı için de dirençli bir şehir inşa etmek zorundasınız" dedi.

Abone Ol

Birleşmiş Kentler Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Trabzon’da düzenlenen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Dirençlilik Forumu ve Yönetim Kurulu Toplantısı’na katıldı. UCLG Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, toplantıya ev sahipliği yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı ve UCLG-MEWA Eş Başkanı Murat Zorluoğlu nezdinde tüm Trabzon halkına teşekkür etti.

Altay, Dirençlilik Forumu ve Yönetim Kurulu Toplantısı’nın her zamankinden daha güçlü ve sürdürülebilir şehirler inşa etme vizyonuna büyük katkı sağlayacağına yürekten inandığını belirtti. Küreselleşmenin 20’nci asrın ortalarından itibaren büyük bir hızla yayılmasının dünya şehirlerinin de kaderini değiştirdiğini hatırlatan Başkan Altay, şunları kaydetti: “Yerel ve bölgesel yönetimler, artık yerelle sınırlı kalmayarak küresel bir vizyon üstlenmeye başladı. Günümüzde; daha fazla dünyaya açılan, uluslararası rolünü giderek güçlendiren ve dünyayı şekillendiren etkilere sahip şehirlerin varlığına şahitlik ediyoruz. Bizler dünyanın en büyük yerel yönetimler birliği UCLG ailesi olarak çok büyük bir mirasa, tecrübeye ve etkiye sahibiz. Merkezine insanı ve doğayı alan başarılı politikalarla çalışmalarını sürdüren teşkilatımız geçmişin tecrübeleriyle geleceği inşa etmeye ve şehirlerimizin her alanda kalkınmasına katkı sağlamaya devam ediyor. UCLG çatısı altında yaptığımız tüm çalışmalarla, yerel ve bölgesel yönetimlerin küresel arenada daha çok söz sahibi olması gerektiğini de kanıtladık.”

ÖNCÜ ÇALIŞMALAR YAPMALIYIZ

Özellikle iklim değişikliği, gıda güvenliği, göç ve kültür gibi küresel meselelerin; esasında büyük ölçüde yerel yaklaşım ve eylem gerektirdiği bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini belirten Başkan Altay, “Olası acil durumlara ve afetlere karşı dirençli şehirlerin inşası için öncü çalışmalar yapmalıyız. Dünya şehirleri arasındaki iş birliğini daha fazla geliştirmek ve milyarlarca insanın yaşadığı yerel yönetimlerimizi en iyi şekilde temsil etmek için sesimizi daha fazla duyulur hale getirmeliyiz. Bunları yaparken hiçbir zaman; barışı, adaleti, eşitliği ve hürriyeti istemekten geri durmamalıyız. Özetle; ‘Daha Adil Bir Dünya’ için elimizden gelenin en iyisini ortaya koymalıyız. Saydığım tüm hususları ancak bir olarak, birlik olarak, yüksek dayanışma ve kardeşlik ruhuyla hareket ederek başarabiliriz” diye konuştu.

‘DAHA YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR’

Başkan Altay, şöyle devam etti: “Bizler Konya olarak şehrimizi çeşitli senaryolara karşı hazırlıklı halde tutmamızın, deprem sürecinde büyük faydasını gördük. Etkin ve güçlü müdahale kabiliyetimiz sayesinde süreci başarıyla yürütmeyi başardık. Fakat bunlarla birlikte hala yapacak çok işimiz olduğunun da farkındayız ve hepimiz farkında olmalıyız. Buradan tüm dünya şehirlerine bir çağrıda bulunmak istiyorum; gelin hep birlikte şehirlerimizi çok daha dirençli bir hale getirelim. Enerjimizi ve kaynaklarımızı, öncelikle bu hususlara yoğunlaştıralım. Tüm bu süreçleri; başka şehirlerle tecrübe paylaşımına açık bir şekilde ve birbirimize destek olarak yürütelim. Ancak bu şekilde şehirlerimizin daha yaşanabilir ve dirençli hale gelmesini sağlayabiliriz. Sahip olduğumuz mirası en iyi şekilde korumanın ve daha yükseğe taşımanın, herkesten önce biz yerel yönetim liderlerinin vazifesi olduğunu belirtmek isterim.”

DİRENÇLİ ŞEHİRLER İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ

Şehirlere ve bölgelere göre risklerin farklı olduğunu kaydeden Başkan Altay, “Depremde gördüğümüz bir diğer konu sadece kendiniz için dirençli olmanız yetmiyor. Bölge coğrafyanız, ülkeniz, ülkenizin diğer şehirleri hatta dünyanın tamamı için de dirençli bir şehir inşa etmek zorundasınız. Konya deprem riskinin en az olduğu şehirlerden birisi ama deprem bölgesinde tüm belediyelerimizle beraber en aktif çalışan şehirlerden birisi oldu. Çünkü bu hazırlıklar için uzun süredir zaman harcıyoruz, para harcıyoruz, personelimizi yetiştirmek için çaba sarf ediyoruz. Konya, kuraklık riskiyle karşı karşıya olmasına rağmen son zamanlarda gördük ki iklim değişikliğiyle alakalı yaşanan yoğun yağışlarla beraber su baskınlarıyla ilgili risklerin de önümüzde bir problem olduğunu gördük. Dolayısıyla şehirlerimizi artık sadece bir yönde dirençli hale getirmek yetmiyor. Bu konuda önümüzde 4 aşamalı bir yol haritası var. Birincisi, konuları doğru tespit etmemiz gerekiyor. İkincisi, konuları doğru projelendirmemiz gerekiyor. Üçüncüsü ve en önemlisi finans bulmamız ve son olarak da bunu sahada doğru uygulaması gerekiyor. Ne kadar proje geliştirirseniz geliştirin eğer finansı geliştiremiyor, uygulamayı sahada doğru yapamıyorsanız çok bir anlamı olmayacak. Bu tür tecrübe paylaşım programları bizim için çok kıymetli ve önemli” ifadelerini kullandı.