Sarı Trump Ve Sarı Öküz

Abone Ol

Donald Trump yeniden Amerika Birleşik devletleri Başkanı seçildi.

Birincisinde de tüccar emlakçı mantığı ile davranıyordu ama bu gelişinde çok daha farklı bir geliş sergiliyor.

Çünkü hem senatoda hem temsilciler meclisinde çoğunluğu sağlayarak kazandığı zaferin güçlü desteğini de arkasına alıp, dünyaya da göz vererek,

Panama Kanal’ını geri alacağız,

Grönland adasını alacağız diyerek icraatlarına başladı.

Kanada bize bağlansın dedi.

Sonra Çin, Avrupa ve Kanada mallarına gümrük uyguladı.

Dünya seyretti.

Biz de seyrettik.

Konuya hikâye meraklılarının bildiği bir hikâye ile devam edeyim;

Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

Topal Aslan, öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilerle tatlı dille konuşmaya başlamış: “Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz’de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım.”

Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz’ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış. Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk’u istemişler:

“Gördünüz mü ne kadar barışseveriz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp barış içinde yaşamaya devam edelim.”

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk’u teslim etmiş, Benekli Öküz yine karşı çıkmış. Ama ne fayda! Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş. Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahaleye ederek “verin bize şunu, yoksa karışmayız” demeye başlamışlar.

Birer birer aslanların pençesinde can veren öküzlerden geriye Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış. İçlerinden biri liderlerine, “Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa vaktiyle ne kadar güçlüydük” diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öksüz’ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli “Biz” demiş, “Sarı Öksüz’ü hiç vermeyecektik.”

Trump dünyayı sanki imara açtı. Trampacı tüccarlar gibi maddi değeri olan mallarla almak istediği başka bir malın mülkün değişimi, mübadele ederek,  kara dönüştürüyor.

Ama bunu çingenelerin yaptığı trampacılıkta olduğu gibi uyanıklık, güç kullanarak kanuna uymayan biçimde, kuralları kendine göre koyarak.
Mafya tabiriyle değerli here yere çökerek.
Şimdi ikinci D. Trump döneminde kurallarını gücün koyduğu bir alavereye şahit olmaya başladık.
İçinde hiçbir ahlaki değer olmayan sadece güce dayalı.

Gazze için söyledikleri yenilir yutulur değil.
‘’İsrail Gazze’yi Amerika’ya teslim edecek, oraya herkesin imreneceği bir yer yapacağız oraya dünya insanları oturacak, çevresindeki herkes imrenecek’’

Trump Vatan için canını veren elli bine yakın Filistinli insanın ölümünü hiçe sayan bir bakış açısı ile dünya insanlarının karşısına çıktı.

Vatan kavramını basit bir emlak parçasına indirdi.

Japonya’da Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan nükleer bombalarla yüzbinler ölürken sarı öküzü verdik.
Vietnam, Afganistan, Irak, Afrika ve Ortadoğu’da Arap baharları derken Gazze’de işi emlakçılığa indirgedi.

Yanında Elon Musk gibi uzayda internet ağı, Sosyal medya gücü, ve beyne takılan çiplerle artık dünyanın her yerinde her operasyonu yapmaya hak gören bir bakış açısı ile etki derecesini yükseltiyorlar.

Bunun anlamı yarın her yeri kendine hak görüp orayı kendi emlakı olarak görebilir. Ukrayna’da Nadir Toprak Elementlerine gözü dikti. Onlara yardım ettik onlara karşılık istiyoruz diyor. Yaptıkları yatırımın kat kat üstünde bir değerle istiyor.

Bugün Gazze’de kurulan cümle herkese, her devlete, her topluma karşı kurulabilir. Her değer Traump’ın potansiyel hakkı. Buraları bir bahane uydurup oraları da alabilir.
Vahşi kapitalizm, ilkeleri kurumları ile dünyaya örnek olmuş Amerika Birleşik Devletlerin, bile ilkesizleştirdi…
İnsanlığı ayaklar altına aldı. Belki de perde arkasında sakladıkları bütün vahşet aleni oluyor.

Hazır olun en değerli yeriniz vahşi kapitalizmin elemanları tarafından bize uygun diye çökülecek.