İsrail'in 2 Mart'ta bölgeye giriş çıkışları kapatarak insani yardımları durdurması ve Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını 18 Mart sabahı yeniden başlatmasının ardından bölgedeki insani kriz daha da derinleşti.
Gazze'de fırınlar, bölgede un ve yakıtın tükenmesi nedeniyle iki gündür kapalı. Fırınların kapanması sonucu bölgedeki insani koşullar daha da kötü bir hal alırken, un fiyatlarında da büyük yükseliş gerçekleşti. Fırınların kapanmasıyla Gazze'de 25 kilogramlık bir çuval unun fiyatının 80 şekelden 500 şekele kadar yükseldiği öğrenildi.
Kentte esnaflık yapan Muhammed Rıdvan, yaptığı açıklamada, ablukanın devam etmesi durumunda insani durumun çok daha kötüleşeceği uyarısında bulunarak, "Filistin halkı işlerini nasıl ayarlayacak, çocukları için nasıl yemek temin edecek bilemiyoruz." dedi. Gazze Şeridi'ndeki Fırın Sahipleri Derneği Başkanı Abdunnasır el-Acrami, dünkü açıklamasında, "BM Gıda Programı tarafından desteklenen tüm fırınların, İsrail'in sınırları kapatması nedeniyle un, şeker, tuz, maya ve motorin gibi malzemelerin tükenmesi sonucu çalışmaları durdu." demişti.
Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından desteklenen fırınların kapanması, WFP'nin Gazze'deki gıda stoklarının azalması nedeniyle binlerce Filistinlinin akut açlık ve yetersiz beslenme riski altında olduğu uyarısında bulunmasından sadece günler sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'ndeki Sivil Toplum Kuruluşları Ağı Müdürü Emced eş-Şevva'nın açıklamasına göre, Gazze'nin farklı bölgelerinde WFP tarafından desteklenen 25 fırın bulunuyor. WFP'nin sübvanse ettiği bu fırınlar kıtlık ve yüksek fiyatlarla mücadele eden Filistinlilerin, 23-24 orta boy ekmek içeren 2 kilogram ağırlığındaki paketleri 2 şekele satın alabilmelerini sağlıyordu. Söz konusu fırınlar, 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden saldırılar nedeniyle her şeylerini kaybeden ve aşırı yoksulluğa sürüklenen yerinden edilmiş Filistinlilerin sıkıntılarını bir nebze de olsa hafifletiyordu.
FIRINLAR BİR SONRAKİ DUYURUYA KADAR KAPALI
Gazze Şeridi'ndeki Fırın Sahipleri Derneği Başkanı Abdunnasır el-Acrami, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "WFP tarafından desteklenen tüm fırınlar pazartesi ve salı günü itibarıyla tamamen kapandı." dedi. Acrumi, fırınların kapanmasının, İsrail'in sınır kapılarını kapalı tutması nedeniyle WFP stoklarındaki un, şeker, tuz, maya ve mazotun tükenmesinden kaynaklandığını vurguladı. "WFP, Gazze'deki fırınların yeniden yapılandırılması ve çalıştırılmasının tek destekçisi." diyen Acrumi, WFP yetkililerinin söylediğine göre, fırınların ancak sınır kapılarının yeniden açılması ve hayatın normale dönmesi halinde tekrar faaliyet gösterebileceğini aktardı. Gazze'deki Filistinlilerin yüzde 70'inin WFP'nin sağladığı bu imkandan faydalandığına ve düşük maliyetle (2 şekel) ekmek satın alabildiğine işaret eden Acrumi, bu fırınların ürettiği ekmeğin yüzde 30'unun da ücretsiz olarak mülteci kamplarında dağıtıldığını belirtti. Tek çözümün sınır kapılarının açılması olduğunu vurgulayan Acrumi, mevcut durumun devam etmesi halinde Gazze'de tehlikeli seviyelerde açlık yaşanabileceği uyarısında bulundu.
"DAHA ÖNCE YAŞADIĞIMIZ AÇLIK GÜNLERİNE GERİ DÖNMEKTEN KORKUYORUZ"
Filistinli Elin Kaddum, ailesine ekmek sağlamak için sabah saatlerinden bu yana fırın aradığını ancak bir sonuç alamadığını söyledi. Filistinli kadın, "Daha önce yaşadığımız açlık günlerine geri dönmekten korkuyoruz. Çarşıda ya ürün yok ya da fiyatları aşırı yükselmiş durumda." dedi. Un fiyatlarının fahiş seviyelere ulaştığını, alternatif çözümler bulmanın ise giderek imkânsız hale geldiğini söyleyen Kaddum, Arap ve İslam ülkelerini saldırıları durdurması ve sınır kapılarını açması için İsrail'e baskı yapmaya çağırdı.
"AÇIK FIRIN ARAMAK İÇİN ÇIKTIK ANCAK HİÇBİR FIRIN ÇALIŞMIYOR"
Filistinli Renin es-Selut da "Gazze halkı açlık, bombardıman ve bunun yıkıcı etkileriyle mücadele ediyor. Mülteciler, hem evlerini kaybettikleri hem de yakıt sıkıntısı nedeniyle ateş yakarak yemek pişirmek zorunda ve bu da ciddi sağlık sorunları yaşamalarına yol açıyor." dedi. Filistinli Naime Nasır ise daha önce yaşanan trajedilere işaret ederek, "Daha önce 6 ay boyunca sadece yabani otlarla hayatta kaldık." dedi. Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'dan göç etmek zorunda kaldıklarını belirten Nasır, 3 kızıyla birlikte açık fırın aramak için çıktığını ancak hiçbir fırının çalışmadığını söyledi.
"AÇLIK BİR SİLAH OLARAK KULLANILMAMALI"
Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'dan kaçarak Gazze kentinin batısına sığınan İsmail Ebu Cerad ise "Sığınabileceğimiz bir yer bulamadık. Bu yüzden mecburen sokakta kalmaya karar verdik." dedi. Açık havada yaşamanın ve aç kalmanın kahredici olduğunu söyleyen Ebu Cerad, hasta annesi ve çocuklarına bir lokma ekmek bile bulamamanın acısını yaşadığını dile getirdi. Ebu Cerad, "Açlık bir silah olarak kullanılmamalı." dedi.
"FIRINLARIN KAPANMASIYLA BİRLİKTE YAŞADIĞIMIZ İNSANİ FELAKET ARTIK DAYANILMAZ BİR NOKTAYA ULAŞTI"
Filistinli Emin Ebu Ayş da Gazze halkının günlük yaşam için gerekli tüm temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığını belirterek, "Fırınların kapanmasıyla birlikte yaşadığımız insani felaket artık dayanılmaz bir noktaya ulaştı." dedi. Fırınların kapanmasının ardından büyük bir çaresizlik içinde olduklarını vurgulayan Ebu Ayş, "Artık ne ekmek ne de yemek bulabileceğiz." ifadelerini kullandı. Ebu Ayş, uluslararası topluma ve insan hakları kuruluşlarına Gazze'deki insani felakete karşı acil müdahale çağrısında bulundu.
