Türkiye'de her gün bir bebeğin özofagus atrezisili doğduğu anlamına geldiğini belirten Demirel, bu bebeklerin ameliyatla hayata tutunabildiklerini dile getirdi.

Bunun anne karnında tespit edilen bir durum olduğunu ancak çoğunluğunun doğduktan sonra tanı aldığına dikkati çeken Demirel, "Çocuk doğduktan sonra ağzından tükürük gelmesi ya da emzirilmeye çalışıldığında beslenememesi, yutamaması gibi nedenlerle hasta doktor tarafından değerlendiriliyor. Yemek borusunun doğuştan gelişmediği, kapalı olduğu görülüyor. Hastanın mutlak surette operasyon geçirmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Ameliyatla yemek borusu bütünlüğünün sağlanmaya çalışıldığını ancak bu hastalarda en büyük problemlerden birinin başka sistemlerinde de hastalık bulunması olduğunu anlatan Demirel, "Özofagus atrezisi ile doğan, hayatını sürdüren kahraman çocuklarımız, birçok hastalıkla savaşmış oluyorlar. Hastalığın ameliyat zamanlamasını, hastalığın çeşidine göre yapıyoruz. Bazı hastalarda ise mide yoluyla beslenme sağladıktan sonra ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

OMÜ Çocuk Cerrahisi Kliniğinin özofagus atrezisili yıllık hasta sayısının 10'un üzerinde olduğuna işaret eden Demirel, etkinliklerinde 30'a yakın hastayla buluştuklarını sözlerine ekledi.

Türkiye Özofagus Atrezisi Çocuk ve Aile Destek Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Celal Boratav, çocuğunun özofagus atrezisi ile dünyaya geldiğini belirterek, "Bir canlı doğduğu zaman iki ihtiyacı var; biri solumak biri de beslenmek. Bizim çocuklarımızda bu ikisi de çok sıkıntılı. Mutlaka cerrahi müdahale gerekiyor." dedi.

Kaynak: AA