Değirmen ve Sektör Makineleri Üreticileri Derneği, Grand Millennium Konya Hotel’de sektörle ilgili bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya; DESMÜD Başkanı Zeki Demirtaşoğlu, dernek üyeleri, yönetim kurulu ve Konya basını katıldı. DESMÜD Başkanı Zeki Demirtaşoğlu ise hem sektörle ilgili gelişmelerden hem de çözülmesi gereken sorunlardan bahsetti.

2-192

“GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN DEĞİRMEN SEKTÖRÜ VAZGEÇİLMEZ”

Zeki Demirtaşoğlu, Konya’nın değirmencilik sektöründe Türkiye’de başarılı olduğuna işaret ederek Türkiye’nin de değirmen makine ihracatında dünyada 3.53 milyar dolarla geçen yıl lider konuma geldiğini aktardı. Bunun dünya çapında çok ciddi bir rakam olduğunu vurgulayan Zeki Demirtaşoğlu, “Türkiye, un ihracatında da ortalama 2 milyar dolarla lider konumda ve makarna ihracatında da dünyada 2’nci. Temel gıda olan ve tarımsal üretimle ortaya konulan ürünlerin yarı mamül ve mamüle dönme serüveninin her aşamasında değirmen makineleri rol alıyor. Dünyada pandemi sonrasında gündeme gelen gıda güvenliği, gıda güvencesi ve gıda sürdürülebilirliğinin en büyük oyuncusu, ana aktörü değirmen sektörüdür. Dolayısıyla dünyada ve Türkiye’de insanların sağlıklı gıdaya ulaşması, ham maddelerin sağlıklı bir şekilde depolanması, gıda güvenliği için değirmen sektörü vazgeçilmez. Ayrıca un fabrikalarının yanı sıra kalsiyum kaynağını oluşturan süt ve süt ürünleri ile et ve et ürünleri fabrikalarımızda da faaliyet gösteriyoruz. Bunların dışında makarna, bisküvi, nişasta, yağ, kahve gibi çok sayıda ürünün öğütme aşamasında da yer alıyoruz” diye konuştu.

TÜRKİYE’DE DEPOLAMA KAPASİTESİ GENİŞLEDİ

Çiftçilerin ürettiği tonlarca ürünü evinde muhafaza edemeyeceklerini anlatan Demirtaşoğlu, bununla ilgili depocu, taşımacı gibi çok sayıda kişinin, ürünlerin tarladan depoya gelmesi ve çağdaş şartlarda depolanması konusunda faaliyet gösterdiğini kaydetti. Türkiye’nin mevcut depolama kapasitesinin ise öncesinde 2 milyon ton iken son 4 buçuk yılda 7 milyon tonluk depoların kurulduğunu açıklayan Demirtaşoğlu, “Bunu yapan arkadaşlarımız bizim üyelerimiz. Sonuç olarak Türkiye’de özel firmaların ve fabrikaların depoları hariç 9 milyon ton sadece profesyonel depoculara ayrıldı. Ham maddelerin çağdaş depolama sonrası una dönüşme serüveninde de değirmen makine imalatı yapan üyelerimiz, bazen ailelerini uzun süre görmeyip Afrika’da kimsenin bilmediği köylere ulaşıp oralarda insanları beslemek için bir faaliyet yürütüyorlar” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYORLAR

Hatıralar sanatseverlerle buluştu Hatıralar sanatseverlerle buluştu

2017 yılında dernek olarak eğitimli bir toplum için çalıştıklarına dikkat çeken Demirtaşoğlu, bununla ilgili Milli Eğitim Bakanıyla bir protokol imzalayıp değirmencilikle ilgili 3 tane lise açtırdıklarından bahsetti. Yükseköğretim Kurumu (YÖK) ile olan görüşmelerinin de devam ettiğini belirten Demirtaşoğlu, “Değirmen Bilim ve Teknolojisi başlığı altında bir bölüm açtırmak üzere çalışmalarımız ve görüşmelerimiz devam ediyor. Yüksek lisans ve 2 yıllık eğitimle ilgili birtakım taleplerimiz oldu. Fakat biz ilk önce 4 yıllık bölüm istiyoruz. Çünkü dünyada değirmencilikle ilgili 3 tane okul var. 4’üncü okulu da Türkiye’de açmak istiyoruz. Ayrıca dünyada binlerce değirmen operatörü arkadaşlarımızın da eğitime ihtiyacı var. Bu eğitimler teorik ve pratik olarak ikiye ayrılıyor. İki temel noktada bizler eğitim vermek üzere Ankara’da dünyanın en büyük özel sektör veya derneğe ait eğitim merkezini kuruyoruz. Bununla ilgili Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın projemizi duyduktan sonra bize verdiği destek ile 3 buçuk milyon dolar değerindeki bir araziyi bize tahsis etti. Burada Değirmencilik Kurs Merkezini kuracağız. Derneğimizin bu noktada asıl amacı şu; dünyada böyle büyük bir başarıya imza atarken bunun sürekliliğini sağlamak ve kurduğumuz fabrikalara kendi teknikerlerimizi yerleştirmek. Çünkü bir Avrupalı fabrikalarımıza kendi teknikerini yerleştirirse ürünlerimizle ilgili şikayetler veya kaliteli ürünleri kalitesizleştirme şansı artar. Bunun önüne geçmek için değirmen sektörünün ihracat liderliğini dünyada sürdürmesi adına bir kurs merkezi kurarak kaliteli ürünlerimizin devamlılığını sağlamış olacağız” dedi.

DEVLETTEN DESTEK BEKLİYORUZ!”

Dernek ve sektör olarak ekonomik anlamda devletten destek beklediklerini duyuran Demirtaşoğlu, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Yurt dışında mal satma konusunda mücadele verirken Afrika’ya gittiğimizde bir işe teklif verdiğimizde karşı taraftaki Çin firması 10 yıl boyunca müşteriye faizsiz kredi desteği sağlıyorsa biz nasıl satış yapacağız. Müşteri kaliteli iş yapmak istese bile karşı tarafta tecrübeli merkez bankalarının kendisine desteğini gördüğü anda benim orada rekabet şansım kalmaz. Sektördeki isimsiz savaşçı ve kahraman arkadaşlarımızın maaşlarına da geçen yılın altıncı ayıyla on ikinci ayı arasında yüzde 120 seviyesinde zam yapıldı. Kıdem, ihbar tazminata kadar zam geldi. Gelirlerimiz dolar bazında 6 ayda yüzde 15 artarken bizim işçilik ücretleri daha fazla arttı. En fazla giderimiz işçilik gideri oldu. Biz bu konuda devletten destek istiyoruz.”

Muhabir: TUBA KAYA