Binlerce Yıllık Yürüyüşler

Abone Ol

Geçtiğimiz hafta şirketimizin finans sorumlusu Mehmet Ali Korkmaz’ın İnstagram paylaşımından bir yürüyüş programına katıldığını gördüm.

Döndüğünde sohbet ettik.

 Eşiyle katılmış, Konya Büyükşehir Belediyesi organize etmiş. 400  TL gibi sembolik  bir ücretle hazırlanmış tur paketi. Paketin içeriği;

  • Ulaşım
  • Kumanya (3 öğün)
  • Profesyonel Yürüyüş Rehberliği
  • Kamp Çantası Transferi
  • Seyahat Sağlık Sigortası
  • Katılım Belgesi


Çadırını da al gel tarzı bir kamp etkinliği. 

Katılımcılar ülkemizin dört bir yanından 23 kulüp ve 300 katılımcı içerisinde yurt dışı katılımcısı da var.

Zengibar yolu 102 km’lik tarihi bir yol. Kültür yolu. Bozkır ‘da başlıyor Taşkent’te bitiyor. Ortalama günlük 18 km’lik bir yürüyüş yolu.

Mehmet Ali olunca yürüyüş ilgimi çekti.

Mehmet Ali doğayı, kültürü ve yeni yerler keşfetmeyi seven tam da kendisi gibi katılımcı hayat arkadaşı ile hayat yolunun yolcusu bir arkadaş.

Dört günlük yürüyüş ve kamp…

Konya Büyük Şehir Belediyesini Tebrik ediyorum.

Şehrin tarihi ve doğal gizemlerini insanların keşfine açan bir etkinlik…

Modern toplumun dar sokaklara, trafiğe ve binalara hapsetmiş olduğu insanı ruhu ile yeniden buluşturacağı bir etkinlik olmuş. İnsan ruhunu doğayla buluşturarak yaratılış doğasına da yaklaştırıyor.

İnsan zenginleşiyor.

İl ve ilçelerde son yıllarda hızla gelişen yürüyüş gruplarının yasal bir zeminde organize edilerek şehirlerin doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetmek, yaşamımızın bir parçası haline getirmek ve turizmi geliştirmek için kullanılmasını defaten yazmıştım.

Her şehrimizin buna benzeyen yolları var.

Silifke Aydıncık arası Kilikya Yolu, Tisan Yolu, uzunca burç harabeleri, Cennet cehennem obrukları, Holme harabeleri, Olbios,

Likya Yolu ;Antalya Fethiye

Amasya Şehzadeler şehri,

Afyon Lidya Yolu,

Ihlara Vadisi,

Herbölgemizde, şehrimizde benzer kanyonlar, mağaralar, kuş cennetleri doğal parklar var.


Yürüyüş grupları rehberlik, transfer,   organizasyon gibi konularda yetkilendirerek, bu yürüyüş yolarını küçük destinasyonlar şeklinde düzenleyebiliriz.

Konya Büyükşehir Belediyesinin takdire şayan bu organizasyonunu ulusal bir turizm ürünü haline getirebiliriz.

Bu organizasyonlar insanları doğayla buluşturacağı gibi doğal ve kültürel çevrenin korunması, içinde derin bir bilincin oluşmasına kesinlikle büyük katkı sağlayacaktır.

Bu doğal yaşamın ve kültürel değerlerimizin içselleştirilmesi açısından da çok önemli katkılar sağlayacak olan bu yürüyüşler insanlarımızın Anadolu coğrafyasının da gerçek sahibi olma duygusunun da depreşmesine vesile olacaktır.

İki bin yıllık bir tarihe zaman tünelinden yürümek, yürürken Torosların zengin doğal yapısını kendi yaşamının bir parçası haline getirmek bence kültürel gelişmeye önemli zemin hazırlayan bir faaliyet…

Mehmet  Ali ve eşi bu yolculuğunda rotası kendi Şehri Konya’da bir zaman ve mekan ötesi yolculukla kesişmiş. Bu aynı zamanda hayat arkadaşı ile de tarihi ve kültürel derinliklerde bir hayatın ortak paydasını bulmaları için de çok önemli.

Günümüz insanın satın alma, lükse sahip olma, bir biriyle yarışma ,  beğenilme gibi kendi kendisini tüketim toplumunun kölesi yapmaktan kurtaran kendini doğanın ve kültürün içinde yeniden bulan insan için de çok önemli bir yolculuk.

Tarih içinde mekânlar keşfederek aslında kendilerinin de körelmiş yanlarını canlandırmıyorlar mı?

Doğanın içerisindeki değerli bir varlık olduğunu hisseden doğanın da kendisiyle beraber çok daha değerli olduğu  bilincini geliştirme  açısından da muhteşem bir yolculuk..

Tarihin derinliklerindeki toplumlara, doğaya empati yapmak, onları algılamak zaman ve mekan ötesinde ruhları bütünleştirmek bu yolculuğun kıymetli değerlerinden olsa gerek.

Ülkemizin değişik yerlerindeki bu tarihi ve doğal yerleri keşfederken aslında tarihin derinliklerinden bir Romalı, Zengibarlı, Hititli, Osmanlı, Selçuklu’nun bizlere göndermiş olduğu mesajları da okumuş oluyoruz.

Doğayı okuyoruz tarihi okuyoruz.

Tabii ki her şeyden önce bütün bu yolar neticede kendimize giden yollara çıkıyor.

Kendine giden yolu bulan insanın da elbette geleceğe mesajları olacaktır.

Kendini keşfeden insanlar yaratılış becerileri ile buluşurken yaratılış misyonu ile yaşamdaki o en önemli görevini de yapmış olacaktır.