3- YUNUS NEFSİYLE SAVAŞTA

Abone Ol

Önce, nefsini terbiye etmeliydi.

Kırk gün çilehanede, halvete çekildi.

Karanlık bir odada halvete giren Yunus,

Nefsiyle uğraşmaktaydı.

-

Kırk günün sonunda,

Bir kadın sesi duydu, kapı önünde.

Durdu, dinledi, gider diye bekledi,

O ses bir türlü gitmiyordu.

-

Kendini yenemedi, kapıyı açtı,

Bir siyah gölge, adam şeklinde,

Kendi nefsini gördü,

Şaşırdı ve ona gitmesini söyledi,

-

Siyah gölge gitmedi, içeri girdi,

Boğmak istedi, boğamadı,

Eline su testisini aldı, ona doğru fırlattı.

Testi içinden geçip kırıldı.

-

Başladı zikrullaha,

La ilâhe illallah demeye,

Zikirle nefsini yenmeye.

O zaman gölge bıraktı,

Odadan dışarı çıkıp gitti.

İçideki kapıyı zikrullahla sıkı sıkı kapattı.

-

Gölge halinde nefsi, içini saracaktı,

Ama zikriyle ışık saçtı, gönlü aydınlandı,

Nefsine meydan okudu, güçle doldu,

Yenilmez oldu, kendi içini yenerek özgür oldu.

-

Söyleten Allah,

Söyleyen elhamdülillah,

Kalbimizde aşkullah,

La ilahe illallah Muhammedün Resulallah!

-

Müride zikir vacipti,

Yunus’a dedi ki Tapduk Emre:

“Kim ki bir şey sorar ise,

Bir şey danışır ise, ben bilmem de,

Ben bilmem zikri  çek,

Sana, ben bilmem zikri vacip olmuştur.

-

Sus ve dilini bağla, kalbinle dinle,

Sessizlikte gizlidir gerçeğin sırrı,

Kelimeler yetmez duygu anlatmaya,

Sus ki, hissettiğini anlasınlar.”

-

Zikirle nefsini yenen Yunus,

Devamında dilinden zikrullahı hiç eksik etmedi.

Hakkın ve kâinatın sırlarına vâkıf olmaya,

İç olgunluğa, kemalata erişmeye başladı.

-

Nefsimden Allah’a sığınırım,

Öyle sinsi ki nefis,

Her düşmanı görüyorsun amma, onu görmüyorsun,

Bazen nefis kâfir, bazen nefis şeytan!

-

İnsanoğlu aramasın kimsede düşmanlık.

En büyük düşmanlık, kişinin kendinde saklı.

Nefsini unutup gittiysen eğer,

Kork o zaman, kuru bir çalıdan ibaretsin.

-

Kuru çalının yeşermesini,

İstersen kendi nefsinde,

Zikrullah’a devam et dilinde,

Kuru çalı dışarıda kalır,

Yeşerir bambaşka bir hâl alır.

Lakin başkasında kusur ararsan,

Sen de kuru bir çalıdan, ibaret olursun.

-

Hayatın, savaş alanında,

Kendini, şefkatle silahlandır.

Kullan aşkın kılıcını,

Anlayış zırhına bürün.

Gerçek zafer, nefsinle savaşta yatandır.

-

Varlıklara, fazla güvenme,

Yokluklara da pek üzülme.

Çokça ümit besleyip

Olmayınca, sakın ha gücenme!

-

Ey nefsim!

Hele anlat neye erdin,

Neydi senin ince derdin?

Bir nefeslik ömrü

Kimden aldın, kime verdin?

-

Bizim dediklerimiz, bizde emanet,

Hak isterse alır, isterse verir nimet.

Emanete hıyanet etme,

Bitmez heveslerin peşine gitme.

-

Lisanına dikkat et, kimseyi kırma.

Nâçar, bir adım ötesi musalla.

Konuştuğunu kulağın duysun.

Ruhunu öyle terbiye et, öyle terbiye et ki,

Sen otururken, ruhun secdede, divanda dursun.

-

Emr-i bi'l ma'rûf’u insanlara daim anlat,

Anlat bıkma ne olursun!

Yunus yoldan ırmasın,

Aşk şarabından, Taptuk’un ırmağından içsin.

-

Ya Rabbi! Beni benden al,

Varlığım aşkınla dolsun,

Bakan gözler bende,

Senden bir nişan bulsun.

-

Hiçbir kul, boş değil,

Lâkin, her kul da, hoş değil.

Bakarsan, bir kula hakir,

Zinhar, imanda olursun fakir!

-

İnsanın kendisidir kendine düşman,

Başkasında aramasın düşman şu an,

Ben demeye başladımı bir kere,

Can düşmanı tabi olmuştur bu nefse.

-

Miskin Yunus, eydur sözü,

Kanlı yaş ile dolu gözü.

Dergâhına tutar yüzü,

Acep n’ola benim hâlim?

Şöyle garip bencileyin?