“İletişim Bekçisi” kanalıyla Konya’da markalaşan Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğrencisi Almina Yıldız, bu işi tek başına yaptığını belirterek basın dünyasında büyük savaşçıların olduğuna da dikkat çekti. İletişim alanında Konya’ya yeni bir soluk getiren ve dijital medyada kendinden emin adımlarla ilerleyen Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğrencisi Almina Yıldız, mesleğini çok sevdiğini ifade ederek projelerine hız kesmeden devam edeceğinden bahsetti. Henüz öğrenci olmasına rağmen gerçekleştirdiği çalışmalarla akranlarına örnek olan Almina Yıldız, ayrıca dijitalleşmeyle gelişen gazetecilik hakkında değerlendirmelerde bulundu.
SEKTÖRE KATKI SAĞLAMAK İSTEDİM
“İletişim Bekçisi” adında dijital kanalı olan Almina Yıldız, kurmuş olduğu bu kanalın başlama serüvenini anlattı. Almina Yıldız, iletişim eğitiminin her zaman uygulamaya bağlı bir eğitim olduğunu ileri sürerek üniversiteye gelince sadece derslerine çalışmak yerine ayrıca iyi projeler yapmayı da düşündüğünü aktardı. Yıldız, “Çünkü bu şekilde sektörde tecrübe edinmeye başlayacağımı düşünüyordum. ‘İlk önce alanla ilgili alt yapı oluşturmalı ve mesleğin ne olduğunu çok iyi öğrenmeliyim ki; uygulamayı gerçekleştirebileyim’ diyerek ilerledim. Sektörümle alakalı projeler üretmeyi her zaman çok istiyordum. Ama bunu teorik bilgilerimi geliştirdikten sonra yapmak istedim. Çünkü ‘akademide öğrendikleriniz sektörde hiçbir işinize yaramayacak’ gibi cümleleri çok duymuştum. Bunun böyle olmadığına emindim. Dolayısıyla iyi ki de ilk başta teorik alt yapımı güçlendirmişim. Sonrasında ne yapmam gerektiğine karar verdim. Halkla ilişkiler, imaj ve itibar oluşturmak için yapılan bir meslek olmasına rağmen maalesef belli başlı problemleri var. Halkla ilişkiler sektörünün kendi imaj ve itibarını hak ettiği şekilde oluşturamadığını, hak ettiği saygınlığı elde edemediğini, zaman zaman küçümsendiği gerçeğini gördüm. Sonuç olarak bu konularla ilgili bir proje yapmak istedim ve “İletişim Bekçisi” adında dijital bir medya kurdum. İlk başta belli bir ekipten oluşuyorduk. Ama şu anda işlerimi yalnız yürütüyorum. Mesleğimi çok seviyorum. Bu yüzden İletişim Bekçisi ile sektöre kendimce bir katkı sağlamak istedim” şeklinde konuştu.
EŞİK BEKÇİLİĞİNDEN İLHAM ALDI
Halka ilişkiler sektöründe yaşanan problemlerin, diğer iletişim alanlarında da yaşandığını belirten Almina Yıldız, o yüzden kanalına iletişimin her alanını dahil ettiğini dile getirdi. Yıldız, uzman konukları kanalına davet ederek iletişim sektöründeki alanlarda var olan problemlere nasıl bir çözüm bulunabileceğine dair içerikler üretmeye başladığını kaydetti. İletişim alanında doğru bilinen yanlışların görülmesi, eksikliklerin giderilmesi için çabaladığını aktaran Yıldız, “İlk yayınımı 5 Ekim 2022 tarihinde gerçekleştirdim. Bunun yanında ben “İletişim Bekçisi” ismini “eşik bekçisi” ve halka ilişkilerden esinlendim. Eşik bekçileri; bir şeyin haber olabilmesi için en son karar veren kişilerdir. Ben de kendi kanalımda hangi konukları alacağıma, hangi konuları işleyeceğime kendim karar veriyorum. Bunları hedef kitlemin istek ve ihtiyaçlarını gözlemleyerek yapıyorum. Bunlardan dolayı kanalımın ismi “İletişim Bekçisi” oldu” ifadelerini kullandı.
BEN HER ZAMAN PROJEMİN ARKASINDAYIM
Genellikle medya mensuplarından çok fazla olumlu tepkiler aldığını söyleyen Yıldız, bu durumun kendisini çok daha motive ettiğini vurguladı. Yıldız, “Hatta kendi projemle ilgili eskiden olumsuz düşüncelerim vardı. Çünkü okulum ve başka çalışmalarımdan da dolayı oldukça yoğun olduğum için İletişim Bekçisine tam anlamıyla yönelemiyorum. Projemle ilgili eksikliklerim vardı. Bu ilerleyen zamanlarda da olacaktır. Ama bu süreçte medya mensuplarından geri dönüş almak, ben ulaşmadan onların bana ulaşması ve bana tavsiyelerde bulunmaları her zaman beni mutlu ve motive etti. Bunun yanında olumsuz eleştiriler de aldım. ‘Almina daha eğlenceli içerikler çekmelisin. İzlenmiyorsun. Abonen az” gibi tepkileri çok fazla aldım. Bunları akranlarımın söylemesi beni ayrı bir üzüyordu. Ama benim amacım hiçbir zaman çok fazla izlenmek, takipçi kazanmak ve ticari kaygı içerisine girmek olmadı. Benim asıl amacım; deneyim ve tecrübe kazanmaktı. Bunları elde edebildiğimi gördükçe daha fazla hırslandım. Bunun yanında İletişim Bekçisinin ilerideki kariyerime referans olacağını da biliyorum. Aynı zamanda teknik anlamda da tecrübe kazandım. Dolayısıyla projemin amacına ulaştığını düşünüyorum. 1 abonem olsa da 1 milyon abonem olsa da ben her zaman projemin arkasındayım” diye konuştu.
İLETİŞİM ALANINDA BÜYÜK SAVAŞÇILAR VAR!
Dijitalleşme hayatın içerisine girdiği için iletişim alanındaki mesleklerin yok olacağına dair görüşler ortaya çıktığını anlatan Yıldız, aslında dijitalleşmenin iletişim sektöründeki mesleklere daha geniş yelpazeler sunduğuna dikkat çekti. Yıldız, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Örneğin dijitalleşme ile halkla ilişkiler yok olmadı; halkla ilişkiler dijitalleşti gözüyle bakmalıyız. Basın-yayın dünyasında da böyle düşünmeliyiz. Bunların yanı sıra dijital dünyada üretici ve tüketici neredeyse aynı konuma geldi. Üretici ve tüketici hem üretici hem de tüketici. Bir gemi var ama o gemide artık herkes kaptan. İsteyen içerik üretebiliyor. Bu iyi ya da kötü olabiliyor. Ama basın alanı bundan çok fazla etkileniyor. Hatta sektörde çok fazla tecrübe sahibi olmayan birisi, tecrübeli birisine yeni bir bakış açısı kazandırabiliyor. Ama dijitalleşmeyle birlikte işi bilen bilmeyen herkes yayın yaptığı için çok fazla etik bir ortam olmuyor. Yalan haberler, doğruluğu kanıtlanmamış haberler, amatör kameramanların çektiği görüntüler, yayınlanamayacak görüntülerin servis edilmesi gibi unsurlar kişilere, kurumlara ve mesleğe zarar veriyor. Ancak dijitalleşmenin sağladığı etkileşim, hız ve kolaylık bir kenara atılmayacak kadar önemli avantajlar. İletişim ve basın-yayın dünyasının çok zor ama oldukça keyifli olduğunu düşünüyorum. Bu alanın içerisinde büyük savaşçılar var. Ama mesleğimi çok seviyorum. İyi ki iletişimci ve halkla ilişkiler uzmanı adayıyım.”
