2024 Nisan ayı ile birlikte şaka gibi olaylar içinde kaldık. Hayal kırıklıkları ile birlikte yolda yürümesini bilmeyenlere ipte yürümesini öğrettik cambaz olup bize oynadılar. İfadesi cuk diye oturuyor.

Tamam, Peyami Sefa’nın ifadesi ile “Eski başka, eskimiş başkadır. Nice eskiler vardır ki, hiç eskimezler.”

Artık bakışımız mı değişti mi yoksa zaman mı değişti?

Sosyal medyada adam paylaşım yapmış;

“Müslüman olmak bir guruba dahil olmak değil, bir duruşa sahip olmaktır.”

Hele zamanımızda adı falan gurup filan gurup olsun her hepsi mezata düştüler ise bu guruplara dahil olanlar üzülmesin. Biz böyle istedik ki, böylesi tezatlıkları yaşıyoruz öyle değil mi?

İstanbul’da falan parti, Antalya’da falan parti, Çumra’da falan parti …..

Demek ki, mezatta yani açık artırmada kim fazla ödeme yapıyorsa orayı destekliyorlar.

Ancak, burada dikkatinizi bu ayete verin!

“O gün herkesi, her topluluğu peşlerinden gittikleri kişilerle beraber çağıracağız.” * (Isra suresi 71)

Dolayısıyla insan tercihleri ile kaderini imzalar.

Ha umut verip güven aşılayıp da yarı yolda bıraktığın insanın gönül sadakasını iki dünyada da veremezsin.

Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa bilemezsin, bilseydin ödün kopardı dokunamazdı. Hz. Mevlana..

Bundan sonra sana veya sizler gibilere kızgın değilim, kırgın değilim, dargın değilim, kısacası ben sizlere hiçbir şey değilim.

Artık sizin etiketinizin kıymeti önemi yok, etiketiniz önemli olsaydı iç tarafa dikilmezdi değil mi?

Sonrasında ise ayrım göstermeksizin herkesten yardım bekliyorlar.

Evet, vatandaşı böylesi zikzaklar ve tezatlar içinde hayal kırıklıkları yaşatıyorsunuz. Biz bir daha hayal kırıklığı yaşamak istemiyoruz.

**

Bu hafta sonu yol arkadaşım, Nazif Karagöz’ü kaybettik.

Seksen öncesinde Çumra Cumhuriyet Lisesi Okul Başkanlığı yaptığım dönemde Ortaokul üçüncü sınıfta Nazif Karagöz, Abdulkadir Akıllı, Ahmet Yılmaz, Bekir Kurbi, rahmetli İbrahim Ormancı bıyığı terlememiş Ülkücü Gençlerimiz hatırlamamak mümkün değildir.

O günlerden bugüne koskoca kırk beş yıl geçti. Nazif Karagöz’ün çizgisi duruşu değişmedi hep beraber olduk.

1992 yılında MHP Çumra İlçe Başkanı olduğum zaman yönetim kurulu üyemdi. Her zaman hemfikir olduğum vefakâr ve ahde vefalı yol arkadaşım oldu.

Bir zaman Karaman’da ticaret yaptı ne zaman Karaman’a yolum düşse muhakkak işyerine uğrar çayını kahvesini içerdim. Alışveriş yapar para karıştırırdık. Hatun Nazif Ağabey çemen, lokur aldırıver der. İkilemeden oğlunu gönderdir çayımızı yudumlarken istediklerimizi getirtirdi.

Büyük oğlunun düğününü Karamanda yaptı, Ahmet Yıldız, Ahmet Gündüz, Himmet Tömtöm ve İbrahim Çiçek ile düğününe katılmıştık.

Tekrar Çumra’mıza gelip Yıldız Sokakta işyeri açtı. Bu zaman zarfında da MHP İlçe Başkanlığımızı yaptı. Her zaman istişarelerde bulunduk. Yıldız sokaktaki işyerine uğrar uzun uzun sohbet ederdik. Birbirimize karşı hiçbir zaman saygıda sevgide kusurumuz olmadı. Görüşemediğim zaman telefonla arar rahatsızlığımın seyrini sorardı.

Amansız hastalığa düçar olduğunda

---Nazif Başkan moralini bozma kul kaderini yaşar, doktorların tavsiyesine uyacağız Cenabı Allah yar ve yardımcımız olsun. Demiştim;

--- Ahmet Başkan kadere inancımız var. Bize düşen sebebini işlemektir. Demişti. Konya Şehir Hastanesinde tedavisine devam ediyordu. Mutat olarak görüşüyorduk. Cuma günü Himmet Tömtöm;

---- Bugün Nazif Karagöz Başkanı aradım telefona oğlu çıktı ve babam yoğun bakıma yatırdık. Dedi.

27 Nisan 2024 cumartesi gecesi ise Nazif Karagöz Başkanın vefat haberini aldık. Allah rahmet eylesin, ahiret yurdu cennet olsun!

Başta hanımı, çocuklarına, bütün Karagöz ailesine, Ülküdaşlarımıza, MHP Camiasına başsağlığı ve sabır diliyorum!

Türkmen Kocası Yunus Emre’den ;

Yalancı dünyaya konup göçenler,

Ne söylerler ne bir haber verirler,

Üzerinde türlü otlar bitenler,

Ne söylerler ne bir haber verirler.

*

Yunus derki gör takdirin işleri,

Dökülmüştür kirpikleri kaşları,

Başları ucunda hece taşları,

Ne söylerler ne bir haber verirler..