Hayat pahalılığı ve iyileştirilmeyen enflasyondan dolayı en fazla zorluk yaşayan kesimlerden birisi de işçiler oluyor. Ülkede asgari ücretle geçinmeye çalışan çok sayıda işçi artık sorunlarına çözüm bekliyor. Günümüzde, dünya genelinde hayat pahalılığı giderek artan bir sorun haline geliyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan HAK-İŞ Konya İl Başkanı Hüseyin Keçeci ise, artık en ucuz şeyin emek olduğundan yakınarak hükümetin enflasyonla daha güçlü bir şekilde mücadele etmesi gerektiğini söyledi.

Fc

VERGİ, İŞÇİNİN SIRTINDA KAMBUR

Türkiye’de işçilerin zor durumda olduğunu ileri süren Hüseyin Keçeci, çalışanların enflasyonun altında ezildiğini vurguladı. Bu sıkıntıların giderilmesi için gerekli adımların atılmasını isteyen Keçeci, “Günümüzde her şey bu kadar pahalıyken en ucuz şey emek verenin karşılığı oluyor. Bu noktada en büyük faktör de ucuz işçiliktir. Bunun yanında enflasyon ve vergi en çok işçi kesimin üzerine yük oluyor. Bugün yoksulluk sınırının asgari ücretin üzerine çıkması durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Açlık seviyesi 17 bin 100 lira civarında. Dolayısıyla işçi zor durumda. İnsanlar emeğini ortaya koyuyor, çalışıyor, çabalıyor. Ama aldığı ücret yeterli gelmiyor ve enflasyonun altında eziliyor. Maalesef asgari ücret verilen bir işçinin 4 kişilik ailesi göz önüne alınmıyor. İnsanların maaşlarının yarısı zaten vergiye gidiyor. Ülkemiz önünü göremeden ilerliyor. Bu konuda gerekli yasal düzenlemeler ortaya konulmuyor ya da herhangi bir adım atılmıyor. Tüm konfederasyonlar ağırlıklı olarak çözüm için çabalamasına rağmen sonuç hüsran oluyor. Bir an önce işçilerin üzerinden sıkıntıları alınmalı” ifadelerini kullandı.

ENFLASYON İYİLEŞTİRİLMELİ

Verginin en çok alındığı kesimin işçiler olduğuna dikkat çeken Keçeci, esnaf, sanayici veya tüccarın da vergi verdiğini ama devletin en büyük gelir kaynaklarından birisinin işçiler olduğunu söyledi. Hükümetten, işçilerin haklarını alabilmeleri için acil adım atmasını her alanda talep ettiklerini aktaran Keçeci, “Bunun yanında emekli olan işçiler de sıkıntıya giriyor. Çünkü maaşları çok düşük. Bu sıkıntıların giderilmesi için çalışmaların başlatılmasını istiyoruz. Her gün haberlerde görüyoruz. Emekli, işçi, esnaf para bekliyor. Ama asıl olan enflasyonun iyileştirilmesi gerektiğidir. Tüm problemlerin ana sıkıntısı enflasyonla mücadelenin az olmasından kaynaklanıyor. Bugün 10 liraya alınan bir mal iki gün sonra 30 lira oluyor. Enflasyon iyileştirilmediği müddetçe, işçinin maaşına yapılan zam da hiçbir şey ifade etmiyor. Özellikle ucuz işçilik veya kaçak işçi gibi yollara da gidiliyor. Devletimizin bu konuda daha sıkı çalışma yapması ve başarılı olması gerekiyor” diye konuştu.

KENDİ İŞÇİMİZİ ÇALIŞTIRMAK YERİNE KAÇAK İŞÇİLERE YER VERİYORUZ

Türkiye’de işçilerin hak ettiği maaşı alamamasının en büyük nedeninin göçmen sorunu olduğunu vurgulayan Keçeci, şunları kaydetti: “Dışarıdan gelen yabancı uyruklu göçmenler, ülkedeki iş gücünü ele almış durumda. Çoğu yerde kalitesiz ve ucuz işçilik arttı. Kendi işçimizi, sanayicimizi çalıştırmak yerine daha ucuz yolu seçip göçmenleri işe alıyoruz. Hatta çoğu yerde kaçak çalışan işçiler bulunuyor. Bunun yanında ‘göçmenler giderse fabrikalar ve sanayiler boş kalır. Türkler iş beğenmiyor’ gibi bir algı da var. Peki göçmenler ülkemize gelmeden önce sanayi ve fabrikalarda kim çalışıyordu? Tabi ki Türkler. Bizim memleketimiz sanıldığının aksine çalışkan bir toplum. O yüzden bahanelerin arkasına sığınmamak lazım. Gerekli yasal düzenlemelerle kaçak işçi sorunlarımızı çözmeliyiz.”

Şöhretin hakkını eğitimle verecek! Şöhretin hakkını eğitimle verecek!

Muhabir: TUBA KAYA